Arabayı kenara park ettim ve kafamı arkaya yasladım.
Bir süre gözümü kapattıktan sonra yanımdaki koltukta duran dosyalara bakındım. Yanıma alıp orada bakınmaya devam mı etseydim yoksa bu gece bari dinlense miydim?
Dosyaları aldım ve arabadan indim. Kapıları kilitledim, anahtarı cebime attım ve içeri girdim.
Barın önündeki sandalyelerden birine oturdum ve elimdeki dosyaları önüme koydum.
"Yoğun bir gündü ha Jake?" dedi ve elindeki kadehi önüme koydu.
Önüme koyduğu kadehi kafama diktim ve bardağı geri koyup derin bir nefes verdim.
"Fazlasıyla."
Bardağı önümden aldı ve "Bir tane daha ister misin?"
"Yok, sarhoş olmamam lazım. Arabayla döneceğim."
"Tamamdır." dedi ve elindeki bardağı götürdü.
Önümdeki dosyayı açtım. Nasıl oluyordu da hiçbir şüpheli yoktu? Ya da başka bir kanıt, herhangi bir şey işte.
Dirseğimi masaya koydum ve alnımı elimle destekleyip dosyalara bakınmaya başladım.
"Eee dosyamız ne?" dediğinde kafamı kaldırdım.
"Bir kız, iki aydır kayıp. Ne bir ipucu ne bir şüpheli var."
"Ooo cidden karışıkmış."
"Öyle." dedim ve arkama yaslandım.
"Arkadaşlarıyla görüştün mü?"
"Kaybolduğu zamanın gece geç saatler olduğu düşünülüyor, onu en son gören arkadaşı da akşam yemek yedikten sonra dağıldıklarını söylüyor."
"Hmm."
"Görevin ne zaman bitecek?" dedim ve Heeseung'a baktım.
Kapı açılma ve kapanma sesi geldiğinde kafasını kaldırdı ve baktı. Tebessüm etti ve "Şimdi." dedi.
Arkamı döndüğümde gördüğüm görüntüyle güldüm ve önüme döndüm.
Dosyaları aldım ve kenara sıkıştırdım.