Beraber hızlıca çıktık. Çıkışa doğru onu takip ediyordum ki durdu ve bana döndü.
"Nereye geliyorsun?"
"Seninle geliyorum."
"Burada kal, sınıf arkadaşlarına sor bu kızla profesörün alakası var mıymış."
"Ama Heeseung."
"Hadi Jaeyun."
"İyi peki." dediğimde gidecekti ki "Heeseung." dememle durdu, bana döndü.
"Efendim?"
"İyisin değil mi?"
Gülümsedi ve saçlarımı karıştırdı.
"İyiyim, merak etme."
"Dikkat et, tamam mı?"
"Sen hayırdır bir anda beni çok merak etmeye başladın?"
"Sus da git, yoksa salmayacağım peşini." dediğimde kıkırdadı.
"Birimde görüşürüz."
"Görüşürüz."
Heeseung çıktığında ben de dediği gibi sınıfına gittim.
"Gençler aranızda Eunmi'yi tanıyan, yakını olan var mı?" dediğimde biri ortaya çıktı.
"Siz kimsiniz?"
Cebimden kimliğimi çıkardım ve gösterdim.
"Polis, sen arkadaşı mısın?"
"Evet."
"Arkadaşın hakkında birkaç soru sormam gerekecek."
"Tabii."
Karşılıklı masasına oturduk.
"Eunmi ve Sangmin Bey yakın mıydı?"
"Hayır, değildi. Yani öyleydi ama her öğrenciye olduğu gibi. Sadece Sangmin hoca Eunmi'yi aylar önce çalıştırmak için evine davet etmişti."
"Nasıl yani?"
"Sangmin hoca çok iyi biridir. Dersleri çok düşen öğrencilerine ders verir arada. Eunmi de o zamanlar derslerinde bir düşüş yaşıyordu. Ailesiyle sorunları vardı. Sonra Sangmin Hoca'nın evine gitti ders için."
"Peki sonra?"
"Dersleri düzeldi evet. O eve gittikten sonra yüzünde de bir mutluluk vardı zaten."
"Nasıl yani?"
"Bilmiyorum. Birkaç hafta sonra hayatına biri girmiş. Çok güzel çok güzel diye güle güle geziyordu ortada. Aşık olmuştu belli."
