Won's Pov:
"Heeseung komiser çıkmayacak mı acaba?"
"Bilmem, çıkar mı?"
Jay'in sesini duyduğumda ona döndüm.
"Seninle yine aynı davadayım di mi?"
"Bizim komiserler birbirlerine aşık olmasa görmezdin beni bu kadar."
"Ne? Ne saçmalıyorsun?"
"Of Won, fark etmemiş gibi davranma. Birbirlerine nasıl bakıyorlar görmüyor musun?"
"Görüyorum görüyorum da-"
"Heeseung komiser Jaeyun komiser için sürdürülecekti neredeyse, hatırlamıyor musun?"
"Hatırlamaz mıyım?"
"Her neyse. Yine başının belası olacağım, ne yapsak?"
"Başımın belası olmak yerine sussan mesela biraz?"
"Yok, asla."
"Kafamı duvara vuracağım gerçekten."
"Vursana."
"Kendiminkini vurmam da seninkini duvara geçirebilirim istersen."
"Won Bey için gerekecekse duvardan bile geçerim."
"Ya sus be."
"Ayıp oluyor."
"Yok olmuy-"
Saate bakmamla sustum.
"Hassiktir."
"Ne? Ne oldu?"
"Çok geç olmuş, neden söylemiyorsun?" dedim ve koşarak eşyalarımı almaya gittim.
Arkamdan geldi ve ben toparlanırken "Ne bu acelen? Biriyle date'in falan mı var?"
Eşyalarımı aldım ve ona döndüm.
"Bu saatte date mi olur? Hem olsa bile sana ne?"
"Date'in olsa çıkmana izin vermeyecektim."
"Sen kimsin de çıkmama izin vermiyorsun amk?"
"Ben Jay, tanıştığıma memnun oldum."
"Boşu kes, çıkıyorum ben."
"Ya ne bu inatçı tavrın bir anda?"
"Ne tavrı? Ne inadı? Uykum var Jay. Eve gidip uyuyacağım"
"Kalsaydın Heeseung komisere yardım ederdik."
"Mesaim biteli saatler oldu ve belli ki tek olmak istiyor. Jaeyun komiser bile yanında değil."
"Ne olmuş Jaeyun'a?"
Heeseung komiserin sesi geldiğinde ona döndük.
"Al işte." diye fısıldadım Jay'e.
"Bir şey olmamış komiserim."
"Neden Jaeyun dediniz o zaman?"
"Hiç öyle."
"İyi peki." dedi ve işine geri döndü.
Jay "Harbili aşık adam." dedi.
