Jaeyun's Pov:
Sabah birime geldiğimde daha kimse gelmemiştir düşüncesiyle içeri girdim.
Girdiğimde gördüğüm görüntüyle durdum.
"Aptal adam."
Ceketimi astım ve yanına gidip oturdum.
"Heeseung." diye fısıldadım.
"Jaeyun." diye ismimi söyledi.
"Uyan had-"
"Jaeyun."
Adımı sayıklamaya başladı.
"Ne bok oluyor?" Daha çok yaklaştım.
"Heeseung uyan-"
Masadaki eli elimi buldu bir anda. Sıkıca tuttu elimi.
Diğer elim saçlarına çıktı ve saçlarını sevmeye başladı.
"Heeseung uyan hadi, rüya görüyorsun."
Bir anda uyandı. Nefes nefese boynuma sarıldı.
Bir anda sarılmasıyla şaşırdım ama sonra sakinleşmeye ihtiyacı olduğunu hatırlayıp geri sarıldım Heeseung'a.
"İyi misin?"
Cevap vermedi bir süre. Nefesini düzenlemeye çalışıyordu.
Sonra bir anda kollarımdan ayrıldı ve tuvalete gitti.
Karşılaşmış olacaklar ki Hoon gelip "Bir şey mi oldu komiserim?" diye sordu ceketini asarak.
"Yok, hayır. Gel otur."
"Bir şey bulundu mu dün gece?" dedi ve oturdu.
"Görünüşe göre hâlâ aynı noktadayız."
"Diğerleri nerde?"
"Bilmem, görmedim. Gelirler bir beş dakikaya büyük ihtimalle-"
"Günaydın."
"Günaydın."
Hepsi bir içeri girdiler.
"Günaydın. Gelin oturun başlayalım."
"Bir şey çıktı mı komiserim-" dedi ve sustu Sunoo. Etrafa bakındı.
"Heeseung komiser nerede?"
"Tuvalete kadar gitti, gelir şimdi."
"Heh tamam."
Hepsi beraber masanın etrafına oturdular.
Bir beş dakika geçtiğini fark ettiğimde merak edip ayaklandım.
Tuvaletin kapısına geldim ve kapıyı tıklattım.
"Heeseung."
"Efendim?"
"İyi misin?"
İçerden gelen sus sesi kesildi. Birkaç saniye sonra kapı açıldı.
"İyiyim, merak etme."
"Emin misin?"
"Hm hm."
"Ne gördün rüyanda?"
"Bilmem, hatırlamıyorum."
"Hatırlamıyor musun?"
Yüzünden bile belliydi yalan söylediği.
"Evet."
"İyi neyse, hadi gel."
"Geldi mi diğerleri?"
"Geldi hepsi."
"İyi tamam."
