Beraber birime girdik.
Biz girdiğimizde Hoonlar çoktan dönmüştü. Oturuyor dosyalara bakınıyorlardı.
"Ne oldu? Bir şey çıktı mı?" diye sordum.
"Hayır komiserim. Hiçbir şey yok."
"Ailesiyle arası nasılmış?" diye sordu Heeseung ve Hoon'un karşısına oturdu.
"Annesi babasıyla kız küçükken ayrılmış. Şu an başkasıyla evliymiş annesi."
"Babası?"
"Babası iki sene önce vefat etmiş."
"Peki diğer adam?" dedim ve masanın başına oturdum.
"Onunla da sıkıntıları yokmuş. Babası gibi severmiş kız onu adam da kızı gibi değer verirmiş-"
Kapının açılmasıyla oraya döndük. Won ve Soobin dönmüştü.
"Bir şey çıktı mı?" diye sordu Heeseung.
"Hayır-"
"Aslında bir şey var." dediğimizde Won'a döndük.
"Ne var?"
"Geçen ay profesörlerden biri de kaybolmuş ama kaybolan kızın ihbarının iki gün önce gelmiş olmasına rağmen onunki kaybolduktan sonraki gün gelmiş. Aranmış ama sanırım çok peşine düşülmemiş. Bırakmışlar aramayı."
"Profesörün adı ne?"
"Bay Sangmin."
Arkadan Sunoo ve Niki de geldi.
"Bir şey çıkmadı değil mi?" dedi Heeseung.
"Maalesef komiserim."
Önündeki tahta kalemini aldı ve ayaklandı.
"O zaman elimizdeki şeyler şunlar..." dedi ve tahtaya yazmaya başladı.
Yazması bittikten sonra bana döndü ve "Fotoğrafı alabilir miyim?" dedi.
Fotoğrafı uzattım. Elimden aldı ve tahtaya sabitledi.
"Baş karakterimiz yani Eunmi iki aydır kayıp ama kayıp ihbarı iki gün önce geliyo-" durdu ve bana döndü.
"Kayıp ihbarını yapan kim?"
"Annesi."
"Annesi mi?"
"Evet."
"Annesi ihbarı iki ay sonra mı yapıyor?"
"Kız ailesiyle kopuk yaşadığı için bir sorun yoktur diye düşünmüş. Bir süre düşünmüş sonunda ihbarda bulunmuş."
"Saçmalık."