0.7

69 11 0
                                    

"Elimizde bu fotoğraf var ve arkasında 'Küçük bir sır mıyım?' yazıyor." dedi ve fotoğrafın yanına yazdı.

Bir kalem ben de alıp ayaklandım.

"Ve kızın arkasına bir profesör yani şey-"

"Sangmin."

"Evet."

Adamın adını yazarak "Bir ay sonra da Sangmin kayboluyor."

"Ne kadar mükemmel."

"Elimizde gerçekten bu kadar şey mi var?"

"Öyle gözüküyor."

Masaya yaslandı ve tahtaya bakınmaya başladı.

Bana döndü.

"Barda kalsaydım daha kolay olurdu." dediğinde kıkırdadım.

"Başkomiserliği bırakıp barmenliğe geçiş he?"

"Keşke." dedi kıkırdayıp. Sonra tahtaya geri döndü.

Yanına masaya yaslandım.

"Gerçekten bu kadar bağlantısız olamaz her şey."

"Bir şey var kesinlikle."

"Olması gerekiyor."

"Sen arkadaşlarından biriyle konuştun mu hiç?"

"Konuştum."

"Son zamanlarda durumu nasılmış?"

"İyiymiş, normalde de deli dolu bir kızmış zaten."

"Neden gitti o zaman?"

"Nereye gitti o zaman?"

"Okulu nasıldı acaba?"

"İçin rahat etmediyse yarın konuşmaya gideriz."

"Kiminle?"

"Profesörlerle, müdürle, arkadaşlarıyla."

"Olur."

Kolumu kaldırıp saate baktım.

"Çok geç olmuş."

"Geç istersen sen eve."

"Sen ne yapacaksın?"

"Bakınmaya devam ederim."

"İyi çok geçe kalma ama."

"Tamam tamam merak etme."

Ceketimi ve çantamı aldım.

"İyi geceler başkomiserim."

"Size de komiserim."

Kıkırdadım ve çıktım.

Remember Your Hands | HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin