'2.BÖLÜM: İBLİSLE YAPILAN ANLAŞMA'
||
Elimdeki şampanya şişesini dudaklarıma götürürken gözlerim gri kapaklı dosyanın içerisinde geziniyordu.Ölümsüzler.
Yine kurnazlığı şaşırtmamıştı Teymur Füsunkarov'un. Dediği çoğu şey şaşırtmacaydı. Yani eğer sana sağdaki adamı vur diyorsa, soldaki adamı vurmalıydın. Hiç bir zaman isteklerinde tam olarak net bir adam değildi. Şaşırtmacaları severdi. Biraz deli bir adam desek daha doğru olurdu. Dilini çözmeniz zordu, bu yüzdendir çoğu zaman onun güvene bileceği eleman olmanızın yılları alması. Ama aslında o hiç kimseye güvenmez, güvenir numarası yapardı. Zaten konuşmasında bu işin bir ucu Ölümsüzlere bağlanıyor derken bunu başında anlamıştım.
Kuruluş tarihi: 1980
Liderler: Barlas Vurgun, ...Tabii birde bu bilinmeyen adamımız vardı. Daha güzel derdimiz olamazdı diye geçirdim içimden dalgaya vurarak. Elimdeki şişeden bir yudum daha içtiğimde gözlerim oturduğum sekiz katlı binanın 8.katındaki balkonumdan gördüğüm şehir manzarasına takıldı. Düşman seni hep en ıssız yerlerde arardı, ne kadar yakın olursan bir o kadar uzaktasındır demektir. Bu yüzden hep kalabalık yerlerde dolaşmaya, yaşadığım yeri bile şehrin merkezinde kalabalık bir kısımda seçmiştim.
Kar yağışı dinmiş, şimdide yağmur damlaları çiseliyordu yavaş yavaş. Tenimde hissettiğim yağmur damlaları bile içimdeki ateşi söndürmeye yetmiyordu. Bu öfke geçip gidecek türden değildi çünkü, biliyordum.
Konum: Berlin.
Görev 1: içlerine sızmak
Görev 2: ne yapman gerektiğini biliyorsun.Ve bir kaç gereksiz zırvalıklar daha. Ne yapmam gerektiğini tabiiki de biliyordum. En azından bana tüm yapacaklarımı görev numara bilmem kaç adı altında liste şeklinde yazmamaları birazda olsa akıllı olduklarını gösteriyordu.
Ve birde kullanmam için hazırlanmış olan sahte kimlik, bir kaç kart daha.
Kimliği elime alıp incelediğimde yeni bir kimliğe hoş geldin falan mı demeliydim diye düşündüm.
İsim: Rue
Soy isim: Armas
Yaş: 28
Doğum tarihi: 1996
Göz rengi: Yeşilİsim ve soyisim dışında doğru olan tüm bu bilgilere bakıp tekrardan dosyanın arasına koyduğumda dosyayı ve içki şişesini kaptığım gibi içeri girdim ve sürgülü balkon kapısını çekerek kapattım.
Balkon doğrudan yatak odama bağlı olduğundan içeri girer girmez dosyayı yatak başlığımın arkasındaki boşluğa iteledim ve orada sakladım. Ne olur ne olmaz diye hem kendime en yakın alanı seçmiştim, hem de çokta akla gelinecek bir yer olmadığını düşünerek oraya bırakmıştım. Elimde kalan şişeyle birlikte adımlarım salon olduğunda amacım sadece elimdeki dibi gören şişeyi çöp kutusuna atıp ardından yatağıma geçip sabaha kadar düşünmekti.
Elimdeki şişeyi çöpe attıktan sonra mutfakta ellerimi yıkadım ve direk duvarda asılı duran havluyla elimdeki ıslaklığı kuruladıktan sonra evi son bir kez turlayıp her yeri kontrol ettim ve yatak odama çıktım yukarı kata.
Yukarı katta adımlarım kendi odamın kapısına doğru hedeflenmişken odanın kapısını açarak derin karanlığı kucaklayıp sadece ay ışığının aydınlattığı yatak odama girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. Kısa olan tişörtüm belimi açıkta bıraktığından belime sıkıştırdığım silahın yarısı siyah eşofman altımın içinde kaybolurken, kabzası belime soğuk baskılar bırakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP DÜĞÜMLER
RomanceKayıpların acılarındır derler ancak kayıpların tecrübelerindir de bazen.