10.BÖLÜM: BEKLENMEYEN KURŞUN

4 1 0
                                    


‘10.BÖLÜM: BEKLENMEYEN KURŞUN’

X


Neydi seni kandıran? Aklın mı yoksa kalbin mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Neydi seni kandıran?
Aklın mı yoksa kalbin mi?

Düşüncelerim kaçamadığım tek mahzenimindi. Karmakarışık ve simsiyah bir evren. Çıkış kapısı kayıp. Birbirine bağlı düğümler- hayır. Kayıp Düğümler. Başımı eğerek gözlerimi ona diktim bende. Bunun nereye varacağını merak ediyordum. Bu bakışın ve bakışma seansının. Ona dikkatlice bakmaya başladığımı fark ettiğinde gözleriyle bir şeyler anlattı sanki bana. Bir kaç kelime geçtiğine şahit oldum o siyahlıklardan. Kaşlarım istemsizce çatıldı buna. Ardından gözleri boynuma yakın bir yerlere düştü yavaşça. O kadar yavaş hareket ediyordu ki gözleri, sanki bir eziyet vermek istercesine.

Ardından dudaklarının üzerine anlamlandıramadığım garip bir ifade yerleşti. Gülüp gülmemek ya da sırıtıp sırıtmamak arasındaki ince çizgide bir ifadeydi. Bir anda yerimden kalkarak şöminenin sağındaki duvarın önüne bırakılmış olan boy aynasının önüne geçerek boynumun sağ tarafına baktım. Morarmaya yüz tutan bir iz vardı. Küçük de değildi hatta. Orta büyüklükteki bu iz sinirlerimin yerinden oynamasına sebepti tam şuan. Bu evi yakarak içinde onu bırakmama sebep olacak kadar beni sinirlendirecek derecede bir izdi bu.

“seni ayrıca olarak bunun içinde vurmam gerekiyor biliyor musun?” dedim memnuniyetsiz bir ses tonuyla bir yandan parmaklarımın ucunu ize dokundurarak ve izin durumunu kontrol etmeye çalışarak. Aynada baktığım tek yer boynumdaki izdi. Odağım oraydı ona seslenirkende. Kaşlarım çatık bir şekilde sinirle dikiliyordum.

“bildiğim bir şey varsa, o da o izin boynunda ne kadar eşsiz gözüktüğü.” dedi normal bir şekilde. Sanki söylediği kelimelerde hiç bir sıkıntı yokmuşcasına. Manyaklığının derecesi sorgulanacak seviyedeydi.

Çatılmış kaşlarım anlık havalanarak bakışlarım boy aynasından ona doğru kaydığında, bilinmezlikle dolu olan harelerinin üzerimde olduğunu fark ettim. Buna takılmadan aynadan ona bakarak başımı iki yana sallayarak ona döndüm aynanın önünde. Aramızda 10 adımlık bu mesafeyle daha rahat hissediyordum. Yakınlık tehlikeli bir dalgaydı. Seni alıp götürecek ve içinde batacağın bir dalga.

Gözlerini kısarak beni baştan aşağı süzdüğünü ve bunu çekinmeden cesur bir şekilde yapması beni delirtecekti o an. Ta ki ağzından çıkan o kelimeleri duyana kadar. O zamana kadar olan sinirim hiç bir şeydi meğersem.
“gözlerinde annenin öfkesi var.”

Bu dönüşmekten korktuğum için koşarak uzaklaştığım kişiye dönüştüğümü söylüyordu bana aslında. Annemin öfkesini gözlerimde taşımam, olmaktan korktuğum ve göz ardı ederek kaçıp durduğum o kişi olmam demekti. Bunu ima ediyordu sözleri ve yüz ifadesi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIP DÜĞÜMLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin