Redeemer- Palaye Royale
Aden P2- Lia Shine
2 AY SONRA;
Derin bir nefes alarak açık kapının önünde duraksadım. Kollarımdaki ağır koliyle sıcak havanın etkisiyle soluk soluğa kalmış halimle biraz olsun dinlenmeye çalışırken, karşımda beliren Feza'nın çatık kaşlarıyla zorlukla tuttuğum koliyi ağrıyan kollarım arasından tek hamlede alması üzerine sesli bir soluk bıraktım bu defa.
"Ağırları bana bırak demedim mi? Ne inatçısın..."
Sözleriyle dudaklarım yukarı doğru kıvrıldığında, çatık kaşlarının ortasına parmağımı bastırmamla hızla ifadesini düzeltti ve göz devirerek koliyi içeri taşımaya başladı.
Onun hemen ardından açık kapıdan içeri girdiğimde, antreyi geçerek eşyaları henüz tamamlanmamış olan salonun tam ortasında durdum. Ellerimi belime yerleştirerek etrafıma bakındığımda, dudaklarımdaki tebessüm ağırca küçüldü.
"Tardu! Bak yeni evimiz için neler aldım!" İşittiğim neşe dolu sesle o küçülen tebessümüm, görüş açıma giren Ahsen'le yeniden genişledi hızla.
Kucakladığı saksıların içindeki çeşitli türde ve renkteki çiçeklerle heyecanla bana doğru yürümeye devam etti.
"Çok güzeller."
Beğenmiş olmam sevincini daha da arttırmış olacak ki başını sallayarak elindeki saksıları, geniş pencerenin önündeki sehpaya bıraktı.
"Diğer evden getirdiklerimizi de buraya koyacağım."
Pembe menekşeler...
Bugüne dek özenle baktığım ancak ömürlerinin sonlarına geldiklerinden dolayı solan pembe menekşeler... Ancak onların yeri bende çok özel olduğu için görüş açımdan çıkarmaya kıyamamıştım. Bu yüzden her solduklarında hiç bıkmadan yeniden alıp, yeniden bakmaya devam etmiştim.
Umudumun en büyük sembolüydü o pembe menekşeler...
Ağırca yutkunarak bozmamaya çalıştığım ifademle başımı sallayarak onu onayladığımda, halimi anlamış olacak ki adımları bu defa yanımı buldu. Hiçbir şey söylemeden sıkıca kollarını bana saran Ahsen'le ona karşılık verdiğim sırada, bu sarılışımız salonda yankılanan soluk soluğa başka bir ses tarafından bölündü.
"Bakıyorum da işten kaytarılıyor hanımlar!" Egemen, eğilerek taşıdığı kolileri yere bıraktığında, soluk soluğa doğruldu ve ellerini beline yerleştirerek ikimiz arasında gözlerini gezdirdi.
"Yemekte ne var bu arada, o kadar çalıştım..." Sorusuyla benden ayrılan Ahsen onun bu haline gülerken, kaşlarını yukarı doğru kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINAK
Aktuelle Literatur"Buraya yolu düşen herkesin bir acısı, bir amacı, bir geçmişi vardır. Sığınak'a gelen yolu yürüdüysen ve eğer şimdi buradaysan mutlaka kalbine sığdıramadığın, yüzleşmekten kaçındığın bir yaran vardır." İşaret parmağıyla havada ufak, hayali bir daire...