32. Sabah seheri

2.8K 109 5
                                    

Günün sonunda ikiside uyuya kaldılar. Kumru gittiği gün ne o uyumuştu ne de Aslan. Üzerlerine çöken yorgunluktan sonra, Aslan uykuyla uyanıklık arasında yan tarafında duran bedeni sıkıca sardı.

Onunla uyumak, dünya da tarifi olmayacak bir histi. Huzur verici ve uzak bir yoldan dönünce rastlanılan sevilen bir insanın mutluluğu gibiydi. Bir limana varmak ya da evine geri dönmek...

Saatler süren zaman diliminden sonra günün ilk ışıkları odaya dolmaya başladı. Günün ilk saatlerinden, çok sonra Aslan belli belirsiz uykusunda uyandı. Hissettiği ilk şey aydınlanan havadan odaya dolan sıcaklık oldu.

Kumru yan tarafında derin bir uykuda olduğu belli uyuyordu. Gözlerini aralayıpetrafı saati seçmeye çalıştı. Öğlene yakın bir vakitti. Başını eğip yan tarafında duran Kumru'nun boynunu usulca öptü. Yüzüne dökülen bir kaç saç tutamını yan tarafa çekti.

Sırt üstü uzanmış, yanağı yastığa yaslıydı.

Komodine uzanıp dün kapattığı telefonun uzandı. Açtıktan bir kaç dakika sonra ekrana bildirimler düştü. Çalaya başlatan telefonu, çatılan kaşları ile kapattı.

Bu satte Mert'in ne sıkıntısı vardı, merak ediyordu.

Mesaj kısma girip ne olduğunu sordu.

Cevap hızla ekrana düştü.

Cenk'in onu arayıp ulaşamayınca, kendisini aradığını söylüyordu. Bu acil bir şeymiş.

Aslan tamam yazıp, Cenk'in numarasına döndü.

Attığı bir kaç mesajdan sonra, geri yatağa uzandı.

Gözlerini yan tarafa çevirip, bir süre Kumru'yu izledi.

Telefon titreyince doğrulup aldı.

' Aslan bugün müsaitsen, şirkete  bizim çocukların çalıştığı yere uğrasana. Kameralar hazır. İlyas'tan alırsın.'

' Tamam. Sağ ol.'

' Ne demek.;)'

Yazmaya devam etse Cenk'in kendisine asılacağı belli devam etmedi. Şunların bu şaka anlayışını, anlamıyordu.

Kırık Bal Mumu (+18) | DÜZENLENİYOR |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin