Mezarlık

6 2 1
                                    

Ben Aslı'nın dediğini takmayıp "Kağıtları..getirmiştim Ömer bey." Dedim. Benim gözlerimdeki hayal kırıklığını sadece o anlayabilirdi.

Kağıtları Aslı'nın oturduğu yere koymuştum bilerek.

"Balın." Dedi Ömer elini bileğime koyarak. Bana yalvararak bakıyordu. Dinlemeyecektim. Her şey olduğu gibiydi işte. Ne kadar inkar etmesini istiyordum şu anda bir bilse.

Aslı "Nişanlımla beni yalnız bırakır mısın Adacığım?" Dedi. Bileğimi Ömer'in elinden hızla çektim sonra arkamı döndüm.

"Sizi nişanlınızla yalnız bırakırım Aslıcığım." Yüzlerine bile bakmak istemiyordum. Tiksiniyordum onlardan.

"Balın beni dinler misin lütfen güzelim?" Dinlemek istemiyordum onu. En azından şimdilik. Bu olayı sindirmem gerekiyordu.

Dinlemeden kapıyı çarpıp çıktım. Gözlerim doluyordu. Ama göz yaşlarımın bir erkek uğruna akmasını istemiyordum. Böyle şeylere üzülmemeliydim. Kendi hatasıydı Ömer'in.

Benim anlamadığım şey Ömer niye kendini geriye çekmiyordu? Neden kalkmamıştı? Neden ya neden? Bunlara bir cevabı elbette ki vardı ama ben ikna olacak mıydım bilmiyordum. İlişkimizin başlamadan bitmesini istemiyordum. Onu çok seviyordum ben. Seven insan böyle yapar mıydı ya? Ben böyle düşünürken dışarı çıkmıştım bile.

Sabah Ömer'le gittiğim için arabam yanımda değildi. Babamın adamlarından birini arayıp arabamı getirmesini istemiştim.

Holdingten uzaktaydım nerede olduğumu ben de bilmiyordum. Babamın adamına konumumu atmıştım beni bulabilsin diye.

Arabam biraz sonra gelmişti. Canım, abimin yanına gitmek istemişti. Ona bayağıdan beri gitmemiştim. Artık bazı şeyleri bilmesi gerekiyordu.

Arabamı mezarlığa çekmiştim. Abimin mezarını bulup oturmuştum taşın kenarına. İlk önce sarıldım mezar taşına göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile.

"Abi ben seni çok özlüyorum. Sen benim yanımda olsaydın onu bu kadar çok sevmemi önlerdin belki de. O kim biliyor musun? Adı Ömer. O çok iyi birisi aslında. Nasıl yaptı bunu bana bilemiyorum. Ben sana ikinci bir adamı anlatamam diye düşünüyordum. Ama Ömer farklı.. Ömer çok farklı. Her şeyden, herkesten. Onu o kadar çok seviyorum ki bana bir kelime bile etse affederim aslında."

"Özür dilerim abi senden,burada olman da benim suçum zaten. Her geldiğimde başka konular konuşacağım diyorum ama olmuyor işte."

"Ben hala daha binemiyorum asansöre yenemedim korkumu hala. Keşke annemlere asansöre binelim diye ısrar etmeseydim. Nereden bilebilirdim ki onca demirin altında kalacağımızı? Belki tekrar aynı şey olur diye ödüm kopuyor. Nefes alamıyorum. Çok kez denedim aslında.. Ama yapamadım bir yerden sonra da bıraktım. Korkumu asla yenemeyeceğimi anladım."

Ağlamam şiddetlenmişti. "Nasıl bırakacağım ben şimdi seni? O gün bu toprağın altına nasıl bıraktık biz seni?" Birisi bana sarılmıştı. Aynı Ömer gibi kokuyordu. Ama Ömer burada olamazdı. Göz yaşlarımdan göremiyordum kim olduğunu.

"Ömer?" Diye teyit ettim.

"Söyle bir tanem." Gelen Ömer'di. Bana sarılan,bana destek veren,bu zor zamanımda yanımda olan Ömer'di başka kimse yoktu yanımda.

"Aslı'nın yanına git." Kendi ellerimle itmiştim onu. Bir santim bile oynamamıştı yerinden. Bana sarılmayı bırakmıştı ama elini belimden çekmemişti.

Abimle konuşuyordu. "Merhaba ben Ömer,kardeşinizi biraz üzdüm ne deseniz haklısınız. Şimdi ben olsam kardeşimin sevgilisini eşek sudan gelinceye dek döverdim ama kardeşim yok benim. Annemle babamı da toprağa verdim. Balın'ım var bir tek benim."

Tesadüfî Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin