MERHABALRRR
Yine geciktim ama ablam evleniyodu
Kocaya verdik yani napiyim
(Evleneli1ayoldu)
..
.
Taehyung' pov
Jungkook'un beni bankın üzerinde bırakmasından sonra hiç görüşememiştik çünkü jungkook sürekli namjoon'u kovalayıp durmuş bundan ikiside asla sıkılmamışlardı.
Çıkışa kadar birbirilerini kovalayıp durmuş yetmemiş arada da ciddi olmayacak şekilde birbirlerini hırpalamışlardı. Eğlenceliydi onları izlemek hatta teneffüste jimin'in gülüşleriyle merakla neden güldüğünü sorduğumda ise aldığım cevap beni de bi hayli güldürmüştü "namjoon Jungkook'un korkusundan derslere girememiş" arada gülüşlerini tutamadan bırakırken zorda olsa anlatmıştı olanları.Sonunda çıkış vakti geldiğinde herkes hızlıca okulu terk etmişler yalnızca birkaç öğrenci ve ben yavaşça sınıflardan çıkıyorduk seviyordum kalabalık olamadan sıkış tıkış yürümeden okuldan çıkmayı ki bu sebeple Jungkook'un beni beklediğini unutmuş okulda kapının önünde beni şarap kırmızısı Dodge Challenger Str demon' u ile elinde bitmeye yakın vişneli sigarası ile bekliyordu.
Söylemem gerekiyordu oldukça... iştah açıcı bir görüntüye sahipti giyindiği ceketi boynundan sarkan zinciri ayağındaki koleksiyon ağır ayakkabısı bunların yanında sigarasını tutan dövmeli elleri yarı saydam grileri ve burdan belli olan kaslı kolları ile neden delta olarak dünyaya geldiği açıkça belliydi. Sanırım tanrı bu kuldan sadece bir tane olmalı demiş ve üzerinde çokça çalışmıştı.
Onu orda öylece izlediğimi fark ettiğimde, yerimde sallanmış kapalı gözleri ile sigarasını büyük bir zevkle içişini kafasını havaya kaldırıp ağzından çıkan dumanın gökyüzüne doğru uçuşunu izledikten sonra bana dönmüş. Az önce kaşları çatılı olan o değilmiş gibi bana en güzel gülüşünü sunmuş, yaslandığı kaputtan kalkmış ellerini arka cebine atarak beni beklemeye başlamıştı.
Onu fazla bekletmek istemediğim için hızlıca yanına gitmiş yanına vardığımda sanki hiç görmemiş gibi birden bana sıkıca sarılmış hatta bu yetmemiş olmalı ki hafifçe yerinde dikleşmiş beni havaya kaldırmış ve yerimizde sallamıştı bizi. Bu haline gülüp "sanki yıllardır görüşmüyoruz gibi neden sarılıyoruz, boğuluyordum az daha ya" Diye cümlemi gülerek bitirmiş kafamı yukarı kaldırdığımdabana derin ve anlamlı şekilde baktığını görmüştüm.
O derince iç çekerek benden ayrılmış ağzının içinden yine bir şeyler gevelemeye başlamıştı. "Hiç sadece yorgundum ama yorgunluğumu sarılarak çıkardım işte fena mı oldu hm?" Diyerek çeneme dokunup arabaya doğru yürümüş ve öndeki kapıyı açmış elini bana uzatarak beklemeye başlamıştı.
Ben ise derin bir nefes almış onun yanına doğru ilerlemeye başlamıştım.
Bana çok güzel bakıyordu bakışları çok derindi anlayamıyordum o da sanki bunu bilir gibi hiç bakışlarını saklamadan bana bakıyordu.
Yanına vardığımda uzattığı elin üzerine elimi koymuş ne yapacağını beklemiştim. O ise beni yeniden şaşırtmış elimin üzerini öpüp kapının önünden ayrılmış bana "sağ koltuk prensim olduğunuz için teşekkür ederim bay Kim" doye söylenip tekrar elimi öpmüş şaşkın bakışlarımı takmadan bir elini arabanın üst kısmına koyarak olası kafa vurmamın önüne geçmişti bu hareketi içimde bir yerleri eritsede çok çaktırmadan arabaya binmiş, binmemle Jungkook'un neden bu arabayı sevdiğini anlamıştım arabada en az sahibi kadar yakışıklı bir araba idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akina 'tk
FanfictionJungkook deltasını yönetebilmek için gittiği Fransa'da eğitimini tamamlamış, Kore'ye, evine geri dönmüştür. Delta: Jungkook Omega: Taehyung Text/düzyazı