Akina 'tk

18-

Naberrr başbuğ komutanlarimmm

Neyse bi giriş yapalım şuraya ramazan ramazan

.

Taehyung's pov

Bugün okul vardı. O yüzden sabah erkenden kalkmış ve altıma basit bir pantolon üzerime ise dar bir tişört hava biraz esiyor diye ise gri bol bir hırka ve son olarak ince zincir kolyemi takmıştım ardından kapının önünde olan siyah sambalarımı giymiş ve çantamı alıp çıkacakken aklıma Jungkook'un kıyafetleri gelmiş onlarıda çantama sıkıştırmış koşarak durağa varmıştım.

Anlamıyordum ne kadar erken çıkarsam çıkayım bu aptal otobüse geç kalmayı başarıyordum. Otobüse son anda yetişmiş kartı basmış şoföre ise baş selamı verip otobüsün içinde ilerlemiştim ilerlemesine ama gördüğüm kişi ile olduğum yerde dona kalmış sonra ise tıklım tıklım olan otobüsün içinde tek boş olan yere doğru ilerlemeye çalışmıştım Deltanın yanına.

İnsanlar ona bir uzaylıymış gibi bakıyor asla bakışlarını çekme gereksimi duymuyorlardı. Delta ise bu duruma oldukça alışkın bi şekilde kulaklıklarını kulağına geçirmiş şekilde bana gülümseyerek bakıyordu. Yani boştu çantasını koymuştu fakat beni görünce çantayı aralık duran üst bacakları üzerine koymuş tekrar bana dönmüştü. Cidden otobüste iğne atsan yere düşmezdi çünkü bu lanet otobüs nerdeyse tüm okulların önündeki duraklardan geçiyordu ve tüm öğrenciler bu otobüse binip evine gidiyordu. Ancak deltanın evi çok ters bir yerdeydi otobüs o taraftan geçmiyordu.

Ayakta bekleyen bir alfa sanki ona yer açmış gibi davranıp arkadaşlarına hava atmak istercesine cilveli (!) Şekilde oturmaya çalışmıştı fakat jungkook alfaya öyle bir bakış atmıştı ki alfa utançla yerinde süzmüş ardından hemen açılan otobüs kapısıyla Nerdeyse uçarak terk etmişti. Komik bir durumdu. Ben ise o tarafa doğru iyice insanlardan özür dileyerek geçmiş tam oturduğu iki kişilik koltukların yanında durmuştum. Jungkook ise hemen yanındaki koltuğa elini koyup iki sefer vurmuş oturmamı bir nevi belli etmişti. Ben ise heyecanımı belli etmemeye çalışarak yavaşça oturmuştum. O ise kulaklığının tekini hemen çıkarmış ve bana dönmüştü.

"Günaydın Taehyung, nasılsın?" Diye sormuş sonunda kaşlarını merakla çatmış ancak dudaklarında sıcak bir gülümseme bırakmıştı. Eğer delta diye bir kavram olmasaydı bile jungkook delta olurdu kesinlikle çünkü çok baskın ve yakışıklıydı nasıl anlatılır bilmem ancak cidden yanında durduğunuz anda bacaklarınız titriyor soğuk terler döküp, kekeliyordunuz. O inanılmaz biriydi hepimizden farklıydı.

Ona cevap vermediğimi fark etmiş hemen cevap vermiştim "günaydın jungkook iyiyim teşekkür ederim sen nasılsın?" Demiş bende ona sormuştum sorunun aynısını o ise beni bekletmeden cevap olarak 'çok iyiyim ancak uykuluyum dün gece pek uyuyamadım demişti. Bende sessizce kafamı sallamış ceplerimi aramıştım çünkü yol uzundu ve haftanın ilk günü olması sebebiyle trafik vardı bu yüzden kulaklığım bana şuan lazımdı.

Ancak bir türlü bulamamıştım çantama da bakmıştım fakat yoktu. Bende en sonunda pes etmiş bir şekilde kafamı kaldırmış ve zaten bana bakan jungkook ile ne yapacağımı bilememişim. O ise sessizce kulaklığının tekini bana uzatmıştı.

Aramızda sessiz bir anlaşma vardı sanki ben kulaklığı alırken o Cebinden telefonu çıkarmış ve bana uzatmıştı müziği istediğim şekilde değiştirmem içindi sanırım fakat ben reddetmiştim çünkü müzik zevkini merak ediyordum kulağımda şuan the wekeend the fall çalıyordu telefonu açtığında görmüştüm ismini. Güzel şarkıydı çok fazla dinlemezdim the wekeend fakat bundan sonra dinleyecektim sanırım.