4

393 30 11
                                    

Saklanamayn tek şey ruhtaki ve göz bebeklerindeki aşk olur 

Adile A.

                     - 4 bölüm -

İkimizde yan yana oturmuş imamı bekliyorduk

Elerimi bir birine kenetledim heycanlaydım hemde çok yani normal bir durumda olsaydık belki normaldi bu şey

Ama biz berdele eveleniyorduk ben niye bu kadar heyecanlanıyor dumki 

Titriyormuyum ben yok ya ne titremesi saçmalama güneş sanki ateşimde var yok artık çokta sıcak burası sıcak değilmi sıcak

Evet evet sıcak pencerelerde açık ama yinede sıcak sanki beynim durdu resmen

Elerimde kızarmıştı sanki birde yerde kaç halı deseni var acaba  ama güzel halı pahalımıdır acaba çok tüy döküyormu döküyordur heralde  

Off  saçmalama ya güneş ne tüyü kedimi bu heycanlanınca herkese mi böyle oluyordu acaba

Yoksa bana özel bir şizofrenlikmiy di evet evet bence ben manyağım
bayılsam kaldırırlarmı acaba değilmi yok ya ne bayılması en fazla havale geçiririm ulan biri soru sorsa

Varya sana baba diye bilirmiyim diyen emrah moduna bağlarım
kafamdaki saçmalıkları def edip yanımdaki esmer adama baktım

Arada bir gözüm ona doğru kayıyordu ve heycan tüm bedenimi sarıp sarmalıyordu  duruduramıyordum kendimi

Tabi birkaninda benden farksız bir tarafı yoktu parmaklarını  ritmik bi şekilde bacağına vuruyordu

Ona bakıp gülmümsedim ve başımı yere doğru eğdim bunu farketmiş olmalıki oda tebesümle eğdi başını

odada bizde hariç bi kaç kişi daha vardı onlar bizim aksimize bir birlerine bakıp sohpet ediyorlardı 

bense avuç içlerimle oynuyordum acıtmadan sonra birden içeriye bir ses doldu ve herkes oraya döndü

Daha sonra hoca yalçınla beraber içeri girdi yalçın birkanın en yakın arkadaşlarından biriydi

Hoca içeri girer girmez ikimize bakıp içten bi şekilde tebesüm etti  ve karşımıza oturdu usulca

odada sadece ben birkan hoca yalçın ve musa kalmıştık diğerleri birden ortada yok olmuştular

Birkan çok karabalık olmamasını istemişti bende katıldım ona o kadar insanım içinde zor durmuştum zaten şimdiye kadar 

Hoca elindeki kağıtları kenarına indirdi " güneş evladım sen boran oğlu birkanı kocalığa kabul ettin mi " dedi

Birkana baktım merakla bana bakıyordu endişeliydi sanki korkuyordu " ettim" dedim

" Kabul ettinmi "

" etim "

" kabul ettinmi "

" etim "

Hoca bu sefer birkana sordu aynı soruları oda benim gibi cevapladı hepsini sevinçle

Hoca tekrara bana dönüp " güneş  evladım mehir olarak ne istersin kocandan " dedi

Bunu dün düşunmüştüm isteyerek evlenmediğimiz  için ondan birşey istemem doğru değildi " hiç bişey- diyiceken

Birkan birden lafa girdi " kilosu kadar altın mardinde 3 konak İstanbulda 5 ev  2 araba galerisi ve her ay banka hesapına 100 bin dollar para " dedi ciddiyetle

ben ve hoca şaşkınca birkana döndük  bu çok fazlaydı hemde çok çok fazlaydı birkan şaşkın halime karşılık kullağıma eğildi " sana az bile sana gülüm " dedi

Aşk-ı  mardin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin