Aşk-ı mardin

13

- 13 bölüm -

" öldürücem az kaldı "

Yalçın'ın ağzında gevelemesini bir tek salih duymuştu " ben de " dedi ruhsuzca ikili çok sinir olmuştu karşılarındaki adama

Şah ise ortamın gerginliğini umursamadan sarışın çocuğa bakıyordu ne kadar yalçın onu umursamasada

Birkan sinirden deli olacak kıvama gelmişti resmen karşısdakilerini boğmak öldürmek istiyordum

Öldürüp o sözlerini onlara yedirmek istiyordu ama kendini dizginliyordu yada dizginlemeye çalışıyordu

Çünkü eli ayağım titriyor nefesi daralıyordu ve damarların sıkmaktan net bir şekilde beli oluyordu

Ondan istediklerini algılayamıyordu bunu yapmak onun sonu olurdu sinirle dişlerini sıkarak " bana bak baran ağa ben eşimden ayrılmam anladınızmı
senin o şerefsiz oğlun yüzünden bırakmam ben eşimi " dedi kesin bir şekilde

ağaların içinde ona doğru ağaya doğru bağırarak sinir tüm hücrelerimi ele geçirmişti resmen

Yalçında gelmişti olayları duyunca
oda çok sinirliydi kardeşim dediği kızın başına gelenler duyunca deliye dönmüştü resmen

Ama karşısında murat şah denilen herifin ona böyle bakması sinirini bozmuştu

Baran ağa bağıran adamla dikleşti yerinde " berdel bozuldu birkan ayrılıcaksın töre bunuder " dedi aynı onun gibi kesin bir tavırla

Tökezleyerek ayağa kalktı yanındaki oğluna tutundu bastonu işini görmüyordu

Birkan sinirle sırıtı " ağa ben değilmiyim törede benim eşimi vermiyorum eğer güneş benimle gelmek isterse hem kardeşimi hemde eşimi alıp götürürüm biri itiraz edecekse kalksın ayağı söylesin yüzüme " dedi etraftaki herkese bakarak

Yalçın gururla baktı arkadaşına tanırdı sevdiklerini asla bırakmazdı o salih usulca onu dürtü

Ne var anlamında baktı ona karşıyı muratı işaret etti gözleriyle yalçın ise sadece göz devirmekle yetindi o adamın bakışlarında olmak onu öldürmesi için bir nedendi

Ve salihte aynı şekilde şahtan haz etmediği için bir emirle hemen öldüre bilirdi aslında salih hiç kimseyi sevmezdi

Ruhsuz adamın tekiydi...

Birkan dikleşti yerinde eğer bir engel çıkarsa biri itiraz ederse hiç acımadan alırdı canını o zaman engelde kalmazdı

Hiç kimse ayağı kalkmadı aslında kalkamadılar korkuları buna müsade etmmedi

sadece baran ağa ve şerevsiz oğlu merwan hariç bir onlar kalkmıştı ayağı

Şah bile hareket etmedi karşısındaki adamla kanlı bıçaklıy dı ama bu konudan uzak oldu sarı çocuğu izlemekle meşguldü kimse şimdilik umrunda değildi

Ağalardan biri sesizliğini bozdu sonunda " birkan ağam burda senin sözün geçer çağırın çocuğu

Eğer evet derse götürürsün babası bile olsa bişey diyemez zaten bu oğlu için çocuğa yaptığı şeyleri hepimiz biliyoruz bunada bişey diyemez güneşi ordan oraya sürüklemeye hakları yok " dedi

ğıdran aşiret ağasıydı konuşan kimse bana karşı çıkamazdı onlarda biliyordu ben mardinin en korkulan ve en acımasız adamlarından biriydim

Yalçın ve birkan bir birine bakıp sırıtı " çağırın " diye bağırdı adam yer göğü inletecek şekilde

Bir iki dakika sonra içeri güneş girdi başı dik bir şekilde yürüdü kocasına doğru