5

341 30 3
                                    

Aşk ; sevgi

                      - 5 bölüm -

Melisle konuştuktan sonra dışarda ki soğukta daha fazla beklemeden içeri yerime geçtim hemen

Ben oturduktan bir kaç dakikanın ardından birkanda gelmişti hemen
geldiğini sert adımlarından anlamıştım ayakkabısının kaba ve tok bir sesi vardı 

Yerine geçmeden önce saçlarımın  üstünü öpümüş sonrada yerine geçmişti dışardan biri bizi görse yıllardır tanışıyoruz zannederdi 

Buraya gelmeden önce birkan benden uzak olur ciddi şekilde konuşma yaparız sanmıştım

Ama tam tersi olmuş birkan bana çok sıcak yaklaşmıştı ve sanki kırılıcakmışım gibi nazik davranıyorudu

Ve bu çok hoşuma gidiyordu...

Bulunduğum transtan onun sessizliği bozmasıyla ayrıldım " bu beladandanda kurtulduk " dedi sevecen bir tavırla

Bende tebesüm ederek karşılık verdi ona " aynen " dedim

Bana gülümseyerek baktı sesizdik ama sanki bu sesizlik çok şeyi anlatıyordu ikimize

Sesizliğe karşılık beni izliyordu gözünü kırpmada masaya kolunu yasladı kasları ne kadarda güzeldi öyle ya

Aaa güneş ne ayıp ama sanane adamın kasların gözlerimi çektim hemen yoksa sonumuz hayrı alamet değildi

" yavrum düğün için kıyafet takım falan almaya ne zaman gidelim zamanımız kısıtlı biliyorsun  "

Az önceki gülen ifadesini merak aldı bu sefer kafamda birşeyleri ölçüp tartmıştım önce

Aslında herşeyin zamanı beliydi ama yinede insanın kafası karışıyordu "  yarın gidelim eğer sabaha yetişirse melisada gelir  canım " dedim

Sonda söylediğim kelime doğrumundu bilmiyorum ama içimden gelmişti söylemek umarım onu rahatsız etmemiştir

esmer adamın dudakları kıvrıldı  bıcır bıcır konuşan çocuğa karşı
onun gözlerinde bu çocuk o kadar güzeldiki her güzel kelimesi onu kendinden geçiriyordu sanki

Aşk sarhoşu olmuştu....

" Senin canım diyen dilerini yerim ben  kurban olduğum "

güneş ani bir şekilde kızaran yüzüyle eğdi başını herkesin içinde bunu söylemesi onu dahada yerin dibine sokuyordu

Adamın her kelimesi kalbine işleniyordu sanki her kelimesi her davranışı her bakışı hepsi onu yoldan çıkaratmaya yetiyordu

" ya birkannn... "

birkan çocuğun kızarmış yüzüne bakıp gülümsemesini dahada büyütü

eline uzanıp çocuğun küçük elerine koca eleriyle sarıp sarmaladı sahiplenir gibi

ve öptü küçük küçük sanki kırılıcakmış gibi davranıyordu öyle seviyordu " efendim kurban olduğum söyle emret " dedi

" sus... "

Birkan dikleşti yerinde sahte bir ciddiyete büründü hemen " tamam hatunum tamam sen iste yeterki  " dedi

Birkan önündeki yeni gelen kahveyi içmeye devam etti bir yandadanda güneşe bakıyordu

Sabahtan beri dilinde dolandırdığı ama bir türlü söylemeye fırsat bulamadı şey için boğazını temizledi " güneşim zamanın varsa bugün sana kendi evimizi göstermek istiyorum hem değiştirmek istediğin birşey olursa düğünden önce hallederiz " dedi

Aşk-ı  mardin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin