Four Star | | ✓Taekook & Minsung

'15'

1 hafta boyunca hiç bir şey yiyememişti Oğlan, sadece su içebiliyordu. Zoruna giderdi sevgilisi uyutulurken, kendisinin yemek yemesi.

"Jisung."

Kafasını kaldırıp, sarı saçlı bedene baktı Oğlan sorarcasına.

"Minho'nun bu gece uyanacağı söyleniyor."

Gülümseyerek söylemişti, sarı saçlı beden.

"Ne?"

Ayağa kalkmıştı Oğlan.

"Kandırmıyorsun dimi, uyanacak gerçekten?"

"Hayır neden kandırayım?
Uyanacakmış, beyin kanaması tehlikesini atlatmış şükürler olsun ki."

Yüzündü gülümseme oluştu Jisung'un, aynı zaman da mutluluktan ağlamaya başladı.

"Güçlü sevgilim..."

Rahatlatmak istercesine, sarılmıştı sarı saçlı beden.

"Tamam ağlama, kurtuldu O."

Olumlu anlamda başını sallamıştı, aynı zamanda elinin tersiyle gözyaşını silmişti.

"Felix Hyung, Jungkook nerede?"

Kendisinden ayırdı onu Felix.

"Giriş kapısında, sen yemek yemiyorsun diye o da yemiyor, uyumadığında o da uyumuyor."

Jisung'un kendisine gelmesi için, omuzunu patpatlamıştı.

"Gözünü aç, eve git ve birşeyler yedikten sonra uyu. O da senin yaptığını yapsın Jisung."

Bir göz yaşı daha aktı Oğlan'ın.

"Ama Minho da aç?"

Ciddi bir bakış attı Felix.

"Ama Jungkook da aç, susuz, uykusuz?
Minho uyutuluyor, aç ve susuz kalması bir hasta için zararlı Doktorlardan iyi bilemezsin. Ama Jungkook uyutulmuyor Jisung, sadece seni taklit ederek ayakta uyuyor. Minho'yu Doktorlar uyuturken, sende Jungkook'u uyutuyorsun."

Nefes verdi Felix, ardından Jisung'un omuzundaki elini çekti.

"Jisung, belki şuan Minho senin bu hâlini rüyanda görüyor olabilir, eğer öyleyse ne kadar üzülür bilir misin?
Abisinin yaptıklarıyla eş değer üzülebilir, dediklerimi uygular mısın?
İki taraf da üzülmesin?"

Konuştuktan sonra, gözleri dolmuştu sarı saçlı bedenin.

"Eve gidiyorum, akşam gelirim."

Uzun koridorun asansörünü, yön tutmuştu Oğlan.

¬
¬
¬

İştahı yoktu Oğlan'ın, ama küçüğü için yemeliydi, Sevgili içinde yemeliydi.

"Hyung?"

"Yiyorum Jungkook."

Elindeki, Jungkook'un yaptığı sandviçten bir ısırık daha aldı Jisung.
Ama eli dudaklarının üstünde, birkaç saniye kalakaldı.

"Ne old-
Hyung!"

Banyoya koştu Jisung, istifra edecekti çünkü midesi kabul etmiyordu iştahsızlıktan dolayı.
Küçüğü de onun arkasından koştu.
Lavabonun içine kusmaya başladı Jisung, bir yandan da güçsüzlükten düşmemek için ellerini lavabonun kenarlarına bastırıyordu. Jungkook ise onun önüne gelen, saçlarını tutuyordu geriye tararken.