Four Star | | ✓Taekook & Minsung

'11'

"Çocuk götüme dokunma!"

Bilerek yapmıyordu ki şuan. Jungkook'un düşmemek için, verdiği çaba yüzünden bacakları Taehyung'un iki omuzunda üst vücudu ise, baş aşağı eğik elleri ise Adam'ın eşofmanına yapışıktı.

"Lan! Eşofmanım düşüyor!"

Gülüyordu şuan Felix, hatta anırmaktan evrenden silinip, samanyolu galaksisine yol almış, çaprazlama gidiyordu(?).

"Yorgun musun?"

Gerginlik içinde söylemişti Jisung, kalbi hızlı hızlı atıyordu.

"Evet, biraz öyleyim galiba.
Yeni konu için proje hazırladık, güzel geçti zaman."

Saçmalıyormuş gibi hissetti bir an Adam, şuan sadece biraz Jisung ile sohbet etmek istiyordu.

"Aa gerçekten mi? Yeni konunuz ne?"

Hafif gülümsedi Jisung, bacağında uzanan bedenin saçlarını okşamayı bırakmazken.

"Uranüs'ün kaybolmaya hazır olan kırmızı lekesi."

Modu düştü bir an Minho'nun.

"Ama sen sorumlu değilsin galiba, süren hâlâ gelmedi mi?"

"Maalesef, 42 gün var sorumlu olmam için, ama olsun ya iş arkadaşım Bangchan sorumlu."

Kıkırdadı Jisung.

"Bangchan Hyung şey değil mi, Seungmin Hyung'un iki gözünün çiçeği, beyaz lalesi?"

Küçük bir kahkaha sundu Minho.

"Evet o, Bangchan'a hak veriyorum aslında gitmiş Adam'a 'Vahşi kışlar kral'ı kurdum, egzotik karın kaslım' demiş. İyi bari Bangchan onu orada bırakıp ayağını götüne vura vura kaçmamış."

"Belki flört etmeyi bilmiyordur?"

Garipçe baktı sözünü söylerken Jisung.

"Öğret o zaman Han-ah?
Sen en iyisini bilirsin."

Şuan yanlış anlamıştı Jisung, bir süre Adam'ın yüzüne baktı. Kendisini beğenmiş gibi davrandığını hissetmeye başladı, ardından o sohbeti orada bıraktı. Kıyasladığını hissetti, çok bilmiş gibi hissetti.

"Yorgunluk kahvesi ister misin?"

"Olur."

Kalktı ve mutfağı yön tuttu Oğlan, ardından mutfağa girince elinin tersiyle akmak için direnen, gözyaşını sildi. O çok bilmiş miydi? Kendini beğenmiş miydi? Bunları düşünmeyi bıraktı ve tezgahın üstündeki dolabın kapağını açarak gerekli malzemeleri aldı.

Onun o şekilde birden sohbeti bırakıp gitmesine bakakalmıştı Minho. Ve O da iltifat yerine, yanlış anlaşılacak bir kelime anlamına getirip getirmediğini sorgulamaya başladı.

.....

İçeriye elindeki bardak ile koşuverdi Jisung, bardağı sehpaya bıraktı ve hemen acı içinde bağıran Jungkook'un yanına çöktü.

"NE OLDU?!"

"Koltuğun üzerinden düştü."

Dedi esmer Adam.

"E SENİNDE ELİN GÖTÜN YERİNDE DURMUYOR!"

Ağlarken, dizini sehpanın sivri tarafına çarpıp kanamasını sağlamışken, bir anda gülmeye başladı ve Taehyung'u işaret etti.

"PEMBE BALİNALI BOXER!"

Başını halı ile birleştirdi ve daha çok kahkaha attı.
Üzerini kontrol etti Taehyung, Oğlan yüzünden daha doğrusu kendisinin sırtında baş aşağı durup, ardından eşofmanına tutunması nedeniyle eşofman biraz aşağı kaymıştı ve iç çamaşırı gözükmüştü.