Yaklaşık 1 ay geçmişti Cemal ailesinin önünde elini kaldıralı. Herkes sevinçle birbirine sarılırken etrafa anlamsızca bakan ikizler sevinçlerine ortak olmaya karar verip gülüyorlardı.
Cemalin hareket etmesine cemalden daha fazla sevinen biri vardı ki oda Akif'ti. Eşinin gözlerinin içine bakıyordu biraz daha hareket etmek için. Kendisine bakan kahve gözlere karşılık verememekten korkan Cemal tüm gücünü ellerinde toplayıp ufak ufak kıpırdatıyordu.
En büyük arzusu küçük narin elleri tutup öpmekti . O günlerinde vakti gelecekti elbet.
Akif yemeği ocaktan alıp tabaklara bölerken mutfağa giren annesi kendisine yardım etmişti.
"Diyorum ki yemeği dışarda yiyek he oğlum. Hem yazdır bebekler üşümez"
Kaynanasını onaylayan Akif bardak tabakaları düzdüğü tepsiyi dışardaki masaya götürüp hepsini indirdi. Masa hazır olunca bebekleri alıp dışarı çıkarken arkasından babası Cemal'in tekerlekli sandalyesini getiriyordu.
Herkes masaya kurulunca eline çatalı alan annesi yemeği Cemal'e uzattı. Aklına fikir gelmesi ile Akif anında onu durdurdu.
"Anne dur"
"Noldu oğlum birşey mi oldu?"
Umutlu gözlerle kendisine merakla bana Cemale dönüp çatalı gösterdi.
"Yemek yemeği Cemal'in denemesini istiyorum"
Annesi memnuniyetle çatalı bırakıp temiz çatalı oğlunun önüne bıraktı. Tereddüt ile kendisine bakan Cemale tebessümle karşılık verip çatalı gösterdi.
"Hərgün biraz daha fazla hareket ediyorsun. Şimdi bunu yapmanın vakti geldi."
Derin bir nefes alıp göğsünü şişirtti. Sağ eline yakın bırakılan çatalı hissiz parmakları ile kavrarken havaya kaldırdı.
Tüm gözler kendisine çevrilmişti. Normal insanların sıradan gördüğü şeyi yapması için resmen gözünün içine bakıyorlardı. Hele Akif nefes almayı bile unutmuştu. Elindeki çatal titreyerek makarnayı bulunca derin bir nefes verdi. Elini bastırsa bile makarna tabağın içinden kayıp çataldan kurtulmayı başarabilmişti.
Cemal'in umutsuzluğa kapılmasını anında engellemek isteyen Akif birkaç motivasyon cümlesi sıraladı.
İçinden dediği şeyleri tekrarladı Cemal.
Yapabilirdi. Başarabilirdi.Tekrar elini bastırırken bu sefer çatalın sivri ucuna yakalanan makarna yavaşça havalandı. Ağzını açıp elindeki makarnayı kendine doğru getirten Cemal dudakları ile buluşan yemekle direk ağzına aldı. Daha çiğnemeye fırsat vermeden tebessümle kendisine bakan ailesine çevirdi gözlerini. Anne babası gururla eşi inse umutla bakıyordu kahve gözlere. Küçük bir tebessüm sundu. Elleri fazla zorlandığı için titrerken Akif sıkıca tutup diğer yemekleri kendi yedirdi.
Efe ve Egeyi uyutan Akif iki gecede bir yaptığı masajı Cemal'in ayaklarına yaparken dudaklarından şarkı sözleri yayılıyordu etrafa.
Beni dertten derde salan
Hey aklımı başından alan
Şu dünyanın kökü yalan
Gel gurbete çıkalım senleCemal gözlerini huzurla kapattı. İçini okşayan melodik sesle huzur buluyordu.
Yaklaşık 10 dakikalık bir ayak egzersizden sonra Akif elini yıkamaya gitmişti. Yatak odasına dönünce ince battaniyeyi cemalin üstünə örtüp son kez kontrol etti mışıl mışıl uyuyan bebekleri.Yatağa girip Cemal'e dönerken yüz üstü yatan Cemali de kendisine çevirdi. Yakında tamamen tüm kaslarını kendi yönetebilecekti.
"Bugün çok yordun kendini. Çok uğraştın. Bedeninle mücadele ettin."
Kendisini pür dikkat dinleyen bedenin iyice göğsüne sokulup yüzlerini hizaladı.
"Bunun bir ödülü olmalı değil mi?"
Aralarındaki santim mesafeden ödülün ne olduğunu anlayan Cemal'in kalbi inşaat makineleri gibi gümbürderken aynı sesi içinde hisseden Akif soluklarının karıştığı açık dudaklara milim milim yaklaştı.
Kahve gözlerde gördüğü istekle tereddüt etmeden aldı dudaklarını dudaklarının ağzına. Geçiş izni veren Cemal ağzını aralarken acemice dillerini buluşturdu eşi.
Elini beline sıkıca sarıp alt taraflarını birleştirince bir inleme yayıldı Akif'in dudaklarından. Eşi hissetmiyor olabilirdi ama aleti kendi için şahlanmıştı.Herşeyi göz ardı edip çürük vişne rengi dudakların tadını çıkarmaya devam etti.
Bir sonraki bölüm kaos ama lütfen angst diye endişelenmeyin. Daha mutlu olmaları için bu şart.
Öpüldünüzzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
levirat bxb
General Fiction"Konuş benimle sevgilim. Bunca yılın acısı benden çıkarır gibi konuş benimle. Dilinle değil yüreğinle konuş. Bırak dudaklarımız değil gözlerimiz anlatsın herşeyi . Seni nasıl sevdiğimi haykıran bu bedene tebessümle karşılık ver . " eşcinsel bir kur...