15 bölüm : DEDE

127 8 6
                                    


selammmm

Yine bölüm ve yine ben

Medya ; mutlu yıllar - cem adrian

Hadi başlayalım.....

#############

Atanın elindeki küreği aldım ve annemin üstüne toprağı atmaya başladım. yine bir cuma akşamı gitmişti sevdiklerim benden. yine bir cumartesi günü gömüyordum ben onları bir kara toprağa....

Çağıl' ın yanıma yaklaştığını görünce toprak atmayı bıraktım ve küreği onun eline değmeden verdim şimdi aptestimi bozmaya gerek yoktu.

İki adım geri gittim yine filaş lar patlıyordu. ama benim aklım kayıp etiklerimde idi. daha anne - baba diyemeden gitmişlerdi. daha seni seviyorum demeden gitmişlerdi ve daha çok erkendi.

"Niye gidiyorlar" diye fısıldadığım sırada çağıl yanıma geldi mezarlar artık tamamiyle kapalıydı. "bazen" diye başladı söze çağıl.

"En sevdiklerimiz gitmek zorundadır çünkü Allah c.c. sevdiği kullarını yanına alır o yüzden kötüler yerine iyiler ölür hep" diye devam etti.

Fakat daha bitmemişti sözleri... "Şimdi sen diyeceksin ki 'eee ben değilmiyim yani?' ama öyle değil herkesin bir sınavı var o sınavı bitirip gidicek yanına" dedi.

"Yani" diye konuşmaya başladım "onlar iyi bir yerde mi?" diye sordum. "öyle ler" dedi çağıl
"Hepsi mi?" diye sordum bu sefer "hepsi" dedi çağıl.

Kafamı onun omzuna yasladım. "gitmesinler hep yanımızda kalsınlar olmaz mı?" diye sordum bu sefer. farkındayım çok saçmalıyordum.

"Dünyanın kuralı bu biri ölür biri doğur" dedi. bu cümleyi içimden bilmem kaç kere geçirdim.

Biri ölür biri doğur

Biri ölür biri doğur

Biri ölür biri doğur

Doğruydu. şu lânet dünyanın kuralı buydu birinin yaşaması için birinin ölmesi gerekiyordu. arkama baktım halam ordaydı kalktım.

çağıl "nereye" dese de ona bir cevap vermedim. yürümeye devam ettim. erkek tayfasının arkamdan bağırdığını duyabiliyordum.

Fakat çağıl dışında kimse peşimden gelmemişti. sonunda halamın yanına vardığımda mezarına doğru diz çöktüm daha mermer takmamışkardı.

toprağına dokundum. "hala" dedim ağazımdan bir hıçkırık koptu "bak onlarda artık senin yanında" dediğimde hıçkırıklarım yavaşlamıştı.

Ta öte dünyadan bile beni sakinleştirebiliyordu. "yeni komşuların oldu yanlız değilsin hiç olmadın" dediğimde yüzümü buruk bir tebessüm kaplamıştı.

"Hadi" dedim kendi kendine ve omuzlarımı dikleştirip kalktım çenem dik bir şekilde halama baktım "toprağına dokunmak bile beni sakinleştiriyor" dedim ve yine buruk bir tebessüm ile baktım.

Ve anne babamın mezarına doğru yürüdüm. gururlu bir şekilde gittim yanlarına çünkü görev üstünde gitmişlerdi bizden.

Abicim (Gerçek Aile) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin