20.bölüm!

38 3 0
                                    

20 belki 25 gündür bölüm atmıyorum ama dediğim gibi kafam çok yoğun birde yine instegram ve yanı sıra tiktok, youtube de kapandı.  Az önce olan Ankara patlaması sonucu. Şehit ve yaralımız var. başımız sağolsun.

Neyse uzattım bende başlayalım.

mete kaya 25 yaşında Berat kaya 26 yaşında Umut kaya 18 yaşında Berk kaya 21 yaşında Tuna kaya 24 yaşında Melih kaya 22 yaşında Fatih kaya 22 yaşında Ozan kaya 20 yaşında Enes kaya 25 yaşında Burak kaya 22 yaşında
Baran kaya 24 yaşında Kağan kaya 21 yaşında Uras kaya 24 yaşında Ege kaya 22 yaşında
Özgür kaya 20 yaşında Rüzgar kaya 24 yaşında ural kaya 21 yaşında

(Hatırlatma)

✿✿✿✿✿✿

Uyandığımda çağıl'ın elindeki telefonla uğraştığını gördüm. "günaydın" dedim uykudan dolayı kalınlaşmış sesimle, uyandığımı görmesi ile bana dönüp "günaydın" dedi ardından telefonu kapattı.

"Uyumadın değil mi?" diye sordum biliyordum uyumamıştı. kafasını iki yana olumsuz anlamda salladı. "kalkalım mı?" diye sordum. "kalkalım" dedi.

Ben onun göğsünden kalktıktan sonra oda kalktı. ses çıkarmadan lavobaya girip işlerimi haletikten sonra çıktım. sinan da uyanmıştı. işi gereği tek seste uyanırdı. fakat erkek tayfası daha uyanmamıştı. silahımı sırtıma sıkıştırıdım.

Aslında onlarında işi gereği tek seste uyanması lazımdı. bunu umusamadım, üstümüzde hala sinan'ın kıyafetleri vardı. saate baktım. daha 05:40'di.

Sinan'a bakıp elimle 'biz gidiyoruz' işareti yaptım kaşını çatığında "bavularımızı alacağız" diye fısıldadım.

Kafasını sallayıp geri yattı. çağıl'ı koluna girip yürümeye başladım. önce odadan sonra ise konak'tan çıktık. bahçedeki kapıdan çıkacakken bir koruma bizi durdurdu.

"Afedersiniz alya hanım ama ferhat bey çıkmanızı yasakladı." dedi. kaşlarım çatılırken "o kim oluyor da bizi buraya tıktığını zanediyor?!" diye sordum.

"Çekil şuradan gideceğiz biz!" dedim ve adamı itim önce şaşkınlıktan sendelese'de sonradan toparladı. "efendim lütfen zorluk çıkarmayın" dedi koruma.

"Sen zorluk çıkarma asıl!" dedi çağıl "efendim bizi zor duruma sokacaksınız" dedi bir diğer koruma "başlatmayın zorunuza çekilin şuradan" dedim ve adamı tekrar ittim. bu sefer kendini daha iyi hazırladığı için ne sendelemişti ne de düşmüştü.

Yok bu iş böyle olmayacak silahımı çıkarırken çağıl'da bana katılmıştı. bize şaşkınlıkla bakan korumalar sanırım patronları dolayısıyla silah çekemiyorlardı.

Silahımı az önce iteklediğim adama doğrulturken "bir saate kalmaz geliriz" dedim ve daha önceden buraya getirtiğimiz arabaya kadar silahımı adamlardan çekmedim.

Sonunda çağıl sürücü koltuğuna bende yolcu koltuğuna geçtiğimizde silahımı geri belime takmıştım.

Çağıl dakikalar içinde bizim dağlık eve geldiğinde bavullarımızı alıp arabaya koyduk. yine dakikalar içinde konağa geldiğimizde itiğim korumanın gözlerindeki pırıltı buraya gelmemize değerdi.

Kolumdaki saate baktığımda saatin henüz 06;30 olduğunu gördüm. Yeni uyanmaya başlıyor olmalılardı. bavulları alıp önce konağa sonra odaya çıkmıştık.

Fakat odada ki kimsenin uyanık veya uyanmış olmadığını gördüm. omuz silkip bavulumu açtım. gözüme çarpan kıyafet ile çağıla döndüm.

Abicim (Gerçek Aile) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin