FÜRUĞ

56 22 80
                                    


Ne olacak bizim bu el olup gitmelerimiz, 

Aynı kalpte, iki ayrı gönüle hükmetmemiz, 

Her bedende aynı silüeti görüp, 

Acı bir tebessüm etmemiz. 


Gecenin de gündüzün de bildiği, 

Bizim bilmediklerimizdi. 

O dalıp gidişlerimize, 

Neden koyduk noktayı gidişimizle? 


Her yıl takvimin o yaprağında ayrı bir füruğ, 

Lâkin aynı telaş, aynı heyecan. 

Bir yaprak daha var, tarifi olmayan ehvenişer, 

Lâkin aynı burukluk, aynı hüzün. 


Evvel lokum doldurduğum mendile, 

Tuzlu yaşlarım doluyor şimdilerde. 

Vakti zamanında " Ah nerede, " diye aradığım gönlüm sendeydi, 

Korkma şimdilerde de sende, sadece istemiyorsun. 


" Selâlar şahitlik etsin, "demek değil miydi sevda? 

Öylesi sevgiye nasuh tövbesi ettirmek değil midir? 

Başkası diyememektir, ille de sensindir. 

İnce bir maraz olsa da yüreğinde taşıyabilmektir. 

SENİZAWhere stories live. Discover now