Deniz
"Babam seni çok özledi kardeşim yakında gelip seni alır". İçime bir korku düştü resmen ayaklarım yerden kesilmişti.
"Baban dediğin şerefsiz hapiste"
"Tıtıtı. Hayır değil kanıt bulamadılar hemşire suçluymuş yazık olan sana oldu tüh tüh. "
Ben daha çok tedirgin olduğunda arkadan birisi Furkanı tutup çekmesiyle şok yaşadım.
Sarp Furkanı dövüyordu .
"Dur dur tamam" deyip durdurmaya çalışıyordum çünkü onunda canı acıyacaktı Furkan güçsüz biri değildi ki.
"Sakin Ula bir daha seni kardeşimin etrafında görürsem geberturum duydun mi"
"Abi sadece konuşuyorduk"
"Defol" Furkan korkak tavuk gibi koşup gitti.
"İyimisin"
"İyiyim" gözleriyle hasar kontrolu yaptı. Sadece kolum morarmış olabilirdi ama çokta umrumda değildi.
"Pamuk şeker"
"Al prensesim burda" önce açtım sonra kokladım çok güzeldi sonra ağzıma bir tane götürünce istemsiz gözüm doldu.
"Çok güzel teşekkür ederim" tebessüm etti.
🐣
1 hafta sonra
Eve geleli yaklaşık 3 hafta olmuştu herkese alışmıştım annemle babama özelikle annemle alışveriş yapmıştık babamla üniversite seçmiştik babam beni özelden yemeğe çıkarmıştı. Annemle yemek ve tatlı yapmıştık bana öğretmişti çok güzel vakit geçirmiştim ikizimle baya kaynaşmıştık ötekilerlede öyle iki kişi hariç Koray ve Aras onlarla benle ben onlarla muhatap olmuyordum umrumdada değilerdi.
Bügün babam şirkete çağırdığı için onum yanına gidecektim çok heyecanlıydım.
Kapı çalındığında.
"Gel"dedim babam gelmişti.
"Hazır mısın güzel kızım"
"Hazırım" biraz çalışıyormuş gibi giyinmek istemiştim ama üstümdeki kumaş çok dandik duruyordu sanki çeksem yırtılır gibi ama değiştirecek vaktim yoktu o yüzden değiştiremedim.
Aşağı indiğimden koşarak babamın arabasına binmiştim
Ötekilere gözükmek istemiyordum.
Babam arabayı çalıştırdığında usta bir şöför gibi sürüyordu.
"Sen bi 18 gir ben sana nasıl arabalar alcam"
"Ama benim ehliyetim yok"
"Alırız birtanem ondan kolayımı var"
"Gerçekten"
"Gerçekten"
Şu an sarılamazdım araba sürüyordu bende yanağından öpmeyi seçtim şok olmuştu tepki vermiyordu kesinlikle ben mutlu olur diye şey etmiştim de.
Oda benim yanağımdan öpünce mutlu olduğunu anladım.
"Güzel kızım benim"
En son vardık. Yavaşça aşağı indim. Üç araba daha geldiğinde onlarda aşağı inmişti hepsi durgundu ne olmuştu acaba.
Arkadan birisi elini belime sarınca irkilip arkama baktım Sarp abimdi .
"Prensesim bügün bizi ziyarete mi gelmiş."
"Evet şehzadem mutlu olmadınız mı"
"Oldum olmaz olur muyum" deyip yanağımdan makas aldı.
"Kızım benim prensesim hem o ne öyle birbirinize iltifat ediyorsunuz"
Oy kıskanmış canım babam.
"Baba Allah aşkına"
"O benim kızım Sarp" deyip başıma öpücük kondurmuştu abim bu duruma göz devirirken ben gülüyordum.
Arkamızdan da iki hıyar geliyordu ya.
İç sesimi duymadıkları için şükrediyorum duysalar aman hiç düşünemiyorum.
Babamla abim birbirlerine kötü kötü bakıyordu. Şirkete giriş yaptık o kadar güzeldi ki anlatamam inanılmaz derecede. Yapılması tasarımı . Ben hayranlıkla etrafı seyrederken insanların gözleri üstümde olması beni rahatsız hissettirmişti . Sabahtan akşama kadar babamın odasında oturdum ama öğle yemeği saatinde işi olduğu için beni karşı odaya göndermişti çizimlere bakmam için bende heyecanla çizimlere bakmaya gidiyordum kapıyı tıkladım kimse yoktu galiba yavaşça açtım içerisi acayip güzeldi bayıldım . İçeri girdiğimde masada duran çizimler dikkatimi çekti babamın dediği çizimler buydu demek çok güzelerdi bende çizim yapıyordum ama bu çizimler of süperdi.
Demeki çizim yeteneğim babamlara benzemişti bu beni mutlu etmişti. Ben çizimleri incelerken içeriye iki kişinin girmesiyle korktum.
Hıyarlar gelmişti beni görünce sinirlendiler. Korayın kolumdan tutup çekmesiyle neye uğradığımı şaşırmıştım Arassa kendini çoktan koltuğa bırakmış her zamanki yüz ifadesi vardı.
"Napıyorsun" diye bağırınca korktum seslerden çok tırsıyordum travma kalmıştı.
"Şey"
"Cevap ver" diye birdahaki bağırınca istemsiz ellerimle kulağımı kapattım.
"Duymuyor musun. Şştt"
"Ben...bakıyordum sadece" bu halimden nefret ediyorum.
"Noldu eski baban gibi dosyaları mı çalıcaksın tam fıratın kızı olmuşsun bizim aileye gelmen büyük hatta" o anda sanki bütün dünya benim içim durmuştu krize giriyordum kendime engel olamadığım.
🐣
Kolunu bir hışımla çekti kriz anları her şeyi ondan isteksiz hareket ediyordu kendini kaybediyordu ne dediğini bile bilmiyordu.
"Bırak"
"Noldu prenses ağır mı geldi gerçekler"
Yüzüne yapıştırdığı tokatla Koray kafası yana düşmüştü.
"Ben onun kızı değilim" dedi sinirle Korayında sinirleri tepesine çıkınca Masalın çenesinden tutup onunla aynı olan gözlerini ona dikti.
"Bana bak fazla oldun sen ha" Masal Korayı itince ani itmesiyle Koray bırakmıştı tam dışarı çıkıcakken Korayın Masalı çekmesiyle masalın üstü yırtılmıştı.
"Bırak"
"Bunlar ne"
Masalın vücudundaki bütün yaralar açığa çıkmıştı hiç
Akıl edemediği bir şekilde Masal eliyle Korayın işaret ettiği yere baktı normalde asla anlatmazdı ama kriz esnasında ne yaptığını bilmiyordu.
" bu mu" diye sordu masal alayla.
"Seni beni benzettiğin şerefsizin yaptığı izler sen sadece kendinin mi zor zamanlardan geçtiğini sanıyorsun he" Masal aynı zamanda göğsünü itekliyordu Korayın güçlü olduğu için darbe almıyordu Masal artık dayanamayıp ağlamaya başladı.
"Sen her gün yatağından öpücüklerle uyandırıldığında beni saçımdan tutarak çeke çeke uyandırıyorlardı sen yumuşacık yatağın varken ben acıdan bayılarak uyuyordum her gece benim çığlıklarım evde ninni gibi yakılanıyordu." artık göz yaşları o kadar hızlanmıştı ki koluyla göz yaşlarını sildi.
"Şimdi geçmiş karşıma şerefsizin oğluna inanıyorsun o benim babam değil tamamı değil" son cümleyi bağıra bağıra söylemişti sonradan hışımla kendini dışarı atacakken Aras önüne geçmiş.
"Git istemiyorum gidin"
"Şşş tamam" deyip göğsüne çekip saçlarını okşamaya başlamıştı.
"Bırak"
"Bırak lütfen bırak" diye ağlamasına rağmen bırakmamıştı .
"Geçti"
"Geçmiyorlar geçmecek" Masalın bünyesi dayanamamış en son kendini yere bırakmıştı. Aras da onunla birlikte çömelip sakinleşmesi için saçını okşuyordu. Yavaş yavaş uykusu gelen masal kendini uykunun ellerine bıraktı.
🐣
Yarim saat sonra
Aras hala Masalın saçını okşuyordu arada birde koklayıp çaktırmadan öpüyordu tamamıyla uyduğundan emin olduğunda kendini daha fazla tutamadı göz yaşlarının akmasına izin verdi Koray kahrolmuş bir şekilde Masalın yaralarına bakıyordu Aras be kadar soğuk gözüksede evdeki en duygusal insan oydu.
"Abi gel yardım et" deyince kendine gelip ayağa kalktı Masalı yavaşça kucağına aldı gözleri ve burnu kızaran küçük kızı odadaki koltuğa yatırdı. Sonra Aras da Mira evdeyken şirkette kaldığı için bir kaç kiyafeti vardı dolabı açıp içinden mavi bir sweat çıkardı biraz büyük gelirdi
Ama problem değildi. Koray yavaşça Masalın üstünü çıkarınca Aras da sweat vermişti yavaşça giydirip rahatça yatması için ayakkabılarını çıkarmıştı terlemesin diye de saçlarını boynundan çekti ve üstünü montuyla örtü . Anlınada küçük bir buse kondurdu ne güzel kokuyordu Vanilya gibi ama şekerde karışık diye geçirdi içinden sonra kendini karşıdaki koltuğa attı en azından içerdeki sesler dışarı gtimicek şekilde ayarlanmıştı Aras da kendini öteki koltuğa atığında ikisinde suçlulukla ağlamaktan gözleri kızaran kardeşlerine bakıyorlardı. Kahrolmuş ve pişman bir şekilde. Genellikle böyle zamanlarda kendini resime veriyordu Aras o yüzden o çiziyordu Koray'da düşünüyordu sadece yaptığı şeleri düşünüyordu kapının açılmasıyla içeri Sarp girmişti kardeşinin uyuduğunu görünce sessizce kapıyı kapattı yanına gelip öpüp kokladı kızarık gözlerini ve burnunu görünce.
"Ağladımı bu" diye sordu ama ikiside o kadar dalmışlardı ki duymuyorlardı .
"Abi"
Sarp Korayın omzuna elini koyduğunda irkilerek kendine gelmişti.
"Sen mi geldi"
"Abi iyimisin"
"Bilmiyorum Sarp"
"Ağladımı bu"
"Belli olmuyor mu"
"Neden"
Tam anlatacaktı ki Sarpın sekreteri gelip onu çağırdı.
"Sarp bey toplantınız"
"Geliyorum Aslı"
"Abi ben gidiyorum Aras abimide durdur akşam elinin arısından uyuyamaz he burada size bir video göstercem toplarıdan sonra. Masalı üzme abi"
Deyip odadan çıktı yavaş yavaş kendime gelen Masal elerini gözlerine götürüp ovaladı.
Sonradan söyledikleri yavaş yavaş aklına gelirken gözünü açmak istemedi rezil olmuştu ona acımalarını istemiyordu o acıyan gözleri istemiyordu. Bu düşüncelerle gözleri dolduğunda elerini gözlerinde yavaşça çekti keşke hepsi bir rüya olsaymış ama değildi karşısında ikiside ona bakıyordu . Dolu gözlerle onlara bakıyordu onlarda içleri gidiyormuş gibi ona bakıyorlardı.
"Ben kendimde değildim özür dilerim" demişti titrek bir sesle . Koray kardeşinin yanına oturarak gözlerine baktı.
"Sen özür dilecek bir şey Yapmadın biz senden özür dileriz bizi affeder misin bilmiyorum ama gerçekten özür dilerim seni Mirayla bir tutup o Furkan'a inandığım içinde özür dikerim o pislikle adını yan yana andığım içinde bana bir şans daha verir misin yani bize" .
Masal sesiz kaldı . Koray bunu cevap olarak kabul edince kardeşinin başından öpüp göz yaşlarını sildi . Arkadanda Aras. "Uyu sen çiçeğim sonra düşünürsün" deyip oda saçından öpmüştü. Masal olumluca kafa
Saladığında . Gözlerini kapatı . Zaten çok yorgun hissediyordu hemen uyumuştu vücudu böyle zamanlarda çöküyordu oda sadece uyuyordu.
🐣
Babamın bana seslenmesiyle uyanmıştım.
"Gitme saati uykucu prensesim"
O kadar oldu mu ya gözlerimi açıp baygın baygın etrafıma bakıyordum çok yorgun hissediyordum herkes eşyalarını topluyordu.
"Güzelim çok yorgunsan ben seni taşıyayım ister misin" dedi Sarp abim.
Aslında çok güzel fikirdi ama olmazdı rezil olurdum.
Uykulu uykulu ayakkabımı giydiğimde kafamı olumsuzsa salladım başımda dönüyordu. Gerçi ben alışkındım genelde de öyle olurdu zaten 6 yaşından beri var bu krizler bende ve nefret ediyorum. Saçımı düzeltim ve kapıya yöneldim kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle buz kesilmiştim.
"Merhaba gece nasılsın"