SUİKASTÇI +18

BÖLÜM 1: TESLİMİYET

Her şey o gün başladı...
Aslında bir çok şey başlamıştı ama bende bitenlerin tarifi bile yoktu. Tıpkı bir anka kuşunun yeniden küllerinden doğması gibi yeniden doğmuştum. Bu hikayede bir son ve onunla gelen başlangıcım bulunmakta. Umarım ki başlangıcım ve onunla gelen herşey iyi ve güzeldir.

💥💥💥

Kapıda beliren kalıplı ve güzel cüsseyle olduğum yerde kala kaldım. Merak, içimi kemirirken ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu adamda şeytan tüyü gibi bir şey vardı. Her ne kadar güzelsi bir yakışıklılığa sahip olsada içinde korkunç bir şey yatıyor gibiydi. Yakışıklı ve aynı zamanda korkunç bir canavar gibiydi. Bunu griye çalan yeşil gözlerinden görmüştüm. Bu Bakışlar fazlasıyla korkunçtu. Ne kadar zıt bir görünüşe sahipti oysaki.

Çok heybetli bir vücuda sahip olmasada kaslardan müzdarip olmayan vücüdü iştah açıçıydı. Kumral bir adamdı. Saçları gür ve koyu kahverengi tonlarındaydı. Burnu estetik olamayacak kadar biçimli, doğal olamayacak kadar da estetik gibiydi. Dolgun dudakları ise yüzünün eşsiz yakışıklılığını tamamlar niteliğindeydi. Sakalları ise ne çok uzun nede çok kısaydı, orta uzunluktaydı.

Cazibesine kapılmak istemeyerek hızla kafamı bir sağa bir sola sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Şaşırmış ve üzüntülü suratımın yerini ifadesiz suratım aldı.

Normal bir şeydi bu. Uzun zamandır yakışıklı bir erkek görmüyordum. İster istemez onu arzulamıştım.

Adam kapının eşiğinden içeri girdiğinde, daha fazla yaklaşmasına ve beni iğrenç halde görmesine dayanamayarak " Sen kimsin?" Dedim onu durdurmak isteyerek. Mesajımı almış olacakki olduğu yerde durmuştu.

Cevap ben çok beklemeden geldi " Sahibinim."
Dedi bundan çok büyük bir zevk alıyormuşçasına, şeytani bir sırıtışla.

Söylediği şeyle kafamdan kaynar sular dökülürken" Ne dedin?" Dedim hiddetle.

Sinirlenmemden daha çok zevk alır gibi heceleyerek tekrar etti " Sa-hi-bi-nim dedim. " Dedi.

" Satılık olduğumu da nerden çıkardın? " dedim sakin kalmaya çalışırken, tehditkâr bir ses tonunda.

"Seni bu hapishaneye atana soracaksın, bana değil. Satılıktın ve bende seni satın aldım."

Söylediği sözlerle çılgına dönerken içimdeki öldürme isteği coşmuştu. Uzun zamandır kimseyi öldürmüyordum. Öldürmeye ilk onunla başlayacaktım, sırf bana bunları söyleme cesaretine sahip olduğu için. Benim gibi bir katilin elinde öleceği için sevinmeliydi.

Büyük bir öldürme isteğiyle hızla üzerine atılırken, ayağımda hissettiğim keskin acıyla geriye savruldum. Fazla uzakta olduğunu anlık sinirle unutmuştum.

Başımı eğip ayağıma baktığımda koca bir kesik gördüm. Ardından ise yerin kana bulandığını.

Ayağımdaki keskin acıyla daha fazla ayakta kalamayarak yere çöktüm. Başımı kaldırıp adama baktığımda kaskatı kesildiğini gördüm. Bunu benden beklemiyor olacak ki olduğu yerde donmuş kalmıştı. Gözleri ayağımdan ayrılmıyorken yutkundu. Yüzündeki ukala ve alaycı ifade ise yerini ciddiyete bıraktı. Gözleri gözlerimi bulduğunda hızla ciddiyetini bozarak alaycı ve ukala haline geri dönerek " Vahşi kızları daha çok severim. Sevdim seni, kesinlikle kaçışın yok artık." dedi.

Kan beynime sıçrarken sinirimi yatıştırdım. İstediğini alamaycaktı. Bu hapishaneden kurtulduktan sonra her şey daha kolay olacaktı. Ne kadar güçlü olursa olsun en büyük zayıflığı kadınlar gibiydi. Ondan kurtulmak zor olmayacaktı. Bu hapishane yerine bu salak adamı tercih ederek, onunla oynamaya karar verdim.

" Kaçmak isteyen kim? Uzun zamandır eğlenmiyordum. Biraz eğlenmek benimde hakkım ha ne dersin" diyerek göz kırptım.

" Zaman kaybetmeyelim o zaman." dedi bundan hoşlanmış gibi.

Karşı çıkmayacağıma emin olduktan sonra hızla yanıma gelip çömeldi. Cebinden bir şırınga çıkarıp boynuma uzandı. Ona izin vererek boynumu açtığımda, şaşırsada kendine gelerek şırıngayı boynuma sapladı. Geri çekildikten sonra ise gözlerim kararmaya başlamıştı bile. Gerisi ise karanlıkla doluydu.

✿✿✿