Beyza'nın ilk eleme potasına girdiği gün:Beyza yaralı parmağına rağmen tabağını en iyi şekilde yapıp potadan kurtulduğunda sevinçle arkadaşlarının onu beklediği yere doğru ilerler. Heyecanla nasıl girdiğini bile bilemez. İçeriye girdiğinde herkes otururken onu görünce hafifçe gülümserler ne yapacağını bilemeden baştan başlayarak herkesin tebriklerini almaya başlar. Sıra Muratcan'a geldiğinde el sıkışacaklarını düşünür fakat Muratcan güven veren bir şekilde onu tüm koluyla kendine çektiğinde gülümseyerek sarılır, diğer elini nereye koyacağını bilemeden göğsüne koyar. Muratcan'ın ona "Sana helal olsun." demesine gülümser. İkisi de potada olduğu için birkaç kez yan yana oturup tabaklar hakkında konuşmuşlardı. Onun bu arkadaşça tavrı Beyza'yı mutlu etmişti. Sıra Onur'a geldiğinde ona elini uzatır ama Onur elini itip onu kendine çekerek sarılır. Gülümseyerek tebriğini kabul ettikten sonra herkesle selamlaşmayı bitirip oturur.
Kendi kendine gülümseyip şeflerin övgülerini hatırlayıp gülümser gözlerini kaldırıp diğer gelen kişiye bakacakken Muratcanla göz göze gelir. Yanlışlıkla olduğunu düşünüp gözlerini çeker.
Serhat'ın beklenmedik elenişiyle o da üzülmüştü ama Serhat ile pek bir bağları yoktu o yüzden bir şey diyemedi. Eve servisle geri döndüklerinde serviste Ümmühan ve Zeynep'in mutsuz hallerini gördüğünde muhtemelen kendisinin elenmediği için modlarının düştüğünü tahmin eder.
Servisten inip kızlar evine giderken yan villaya giden erkekler tarafından bir ses duyar."Beyza bir baksana!"
Kafasını çevirdiğinde Onur'un ona seslendiğini görür. Neden ona seslenmediğini anlamasa da sakin bir şekilde ona döner. Ezgi arkadan sessiz bir şekilde mırıldanır. "Geldi meymenetsiz."
Ezgi'nin dediği şeye gülmemeye çalışarak kızlar eve girerken o da Onur'a bakar.
"Beyza potayı atlattın helal olsun."
Onur ona garip bir sırıtışla bakarken hafif bir şekilde gülümser.
"Ah teşekkürler Onur."Onur konuşmaya devam eder.
"Ben de İngiltere'deyken buna benzer bir tabak yapmıştım..."
Onur kendisini öve öve İngiltere anılarını anlatırken günün yorgunluğuyla Beyza biraz çökmeye başlamıştı. Ama Onur'a da kabalık etmek istemediği için hafif bir gülümseme ile onu dinlemeye çalışır.Tok bir ses Onur'a seslendiğinde ikisi de sese döner. Onur'un İngiltere anısı yarıda kesilmişti.
"Onur gel abi yemek yapma sırası sendeymiş."
Muratcan dış kapının pervazına yaslanmış ikisine bakarken bakışları her zamankinden soğuk gibiydi. Onur son kez kendisine gitmesi gerektiğini söyleyip giderken o da hala kendisine bakan Muratcan'a son bir bakış atıp kızlar evine doğru ilerler. Çok yorulmuştu ve iyi bir uykuya ihtiyacı vardı.Onur'un Beyza'yı kaptan yaptığı gün:
Onur'un kırmızı kaptanlığa kimi seçeceğini izlerken bir anda kendi ismini duymasıyla şaşırır. Kırmızı kaptanlığı istemediğini bildiği halde Onur'un onun ismini söylemesiyle kaderini kabullenip yine de gülümseyerek şeflerin önüne doğru ilerler.
Onur birkaç şapşal hareketten sonra kendisine sonunda önlüğü giydirdiğinde şeflerin sorusunu cevaplamaya çalışır."Şefim açıkçası pek istemiyordum. Kaptanlık zor ve önemli bir şey benim için daha ilerleyen zamanlarda bunu deneyimlemeyi tercih ederdim ama yapacak bir şey yok. Onur kardeşim beni seçti."
Onur'a bakarak kardeşim dediğinde Onur'un anında düşen suratını fark etmez. Konuşmaya devam ederken bir yandan da ilk kimi alacağını düşünüyordu. Semih'i mi almalıydı? Kaan Abiyi mi? Yoksa onu mu? İlk onu alsa garip olmazdı herhalde iyi bir yarışmacıydı bildiği kadarıyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oui Chef! (BeyMur)
Teen Fiction#1 Masterchef Beyza & Muratcan Fanfiction (Beyza'nın ve Muratcanın özel hayatlarını, dini değerlerini dikkate alarak yazıyorum kitabı o yüzden kesinlikle +18 sahne vb durumlar olmayacak, Muratcan ve Beyzanın kesinlikle rahatsız olmaması ilk amacım �...