23

151 7 258
                                    

Tekrar bir düzyazı bölümü ile karşınızdayım, oh yandan yandan. Neyse hikayeye geçelimm.

Oy ve yorum atın 😘

💉🖋

Parfümümü de sıktıktan sonra odamdaki boy aynasına ilerledim. Altımda gri bol bir jean, üstümde bej rengi; kare yaka, uzun kollu bir crop vardı. Crop, üstüme yapışıp bütün hatlarımı belli etmişti. Mayısın başlarındaydık ama hava sıcaktı. Olması gerektiği gibi.

Ayak üstü bir buluşma ayarlamıştık ve ben şimdi pişman oluyodum. Ya neden kabul ettim ki?

Hepsi o fotoğraflar yüzünden. Çok yakışıklıydı şerefsiz.

Son bir derin nefes alıp gri rengindeki çantamı elime aldım. Güneş gözlüğüm ise saçımda aksesuar görevini üsteleniyordu. Meteor gibi kızdım, analar ne meteorlar doğuruyor gök bilimci amiceler!

Odadan çıktım. Kabul eden aklıma ama ya! Ekse miydim acaba? Bok ekerdim, iki aylık bir geçmişimiz vardı adamla.

Hızla merdivenden inip su içmek için mutfağa ilerledim. Evet, ev iki katlı. Bir dış mimar baba, bir gıda mühendisi abla, bir adette hemşire ben vardım bu evde! Annem aramızdaki tek mesleksizdi. Olsun, o benim annem olarak zaten yeterince iş yapıyordu.

Sürahideki suyu bardağa boşaltırken ablam mutfağa girdi. Aramızda 3 yaş vardı hanimefendiyle. Benziyorduk baya.

Dipnot: Eli sıkıdır, test edilip onaylandı.

"Nereye kız?" Bir yudum alıp ona döndüm. Merak, merak ve yine merak. Merak etmesen ölürsün zaten.

"Date, gelecek misin?" Gözleri fal taşı gibi açıldı garibimin. Bu kadar mı evlenmemi istiyorlardı bunlar? Galiba istiyorlarmış. Galiba.

"Ne demek kız date gidiyorum! Detay ver çabuk! Ne zaman tanıştınız, ne iş yapıyor, kaç yaşında ve ve ve en önemlisi," Bu noktada sesini yükeltti. "YAKIŞIKLI MI?"

Telaşla su bardağını tezgaha koyup elimle dürttüm. "Sessiz ol babam duyacak." Babam duyarsa bu evden siddin sene çıkamazdım. Iki kız babasi olmak kolay olmamalı. Sorularına cevap bulmak için hala yüzüme istekli istekli bakıyordu. "Numara salladım denk geldi, savcı, 29 yaşında, çok yakışıklı."

"Şu numaralardan sonunda kocayı buldun ya helal olsun kız!" Deyip eliyle omzuma vurdu. Ay bir gururlandım. Sırıtıp e yani derdcesine kafa salladım.

Saat geçiyor!

Hatırladığım şeyle hemen mutfaktan çıktım. "Kimseye bir şey söylemek yok!" Uyarmak lazım zilliyi, babama öter ve babam da bana öter. Hiç mi hiç uğraşamam. "Tamam, çok geç kalma." Görmese bile başımı sallayıp kapıya doğru yürüdüm.

Ayakkabılarımı raftan alıp giymeye başladım. Tam giydikten sonra aynadan bakarken öksürük sesiyle babama döndüm. Çakmaz inşallah.

"Nereye mavişim?" Hiç tekin bakmıyor ama! Hiç bir sey belli etmeye kalmadan kendimi toparlayıp babama kocaman gülümsedim. "Dışarı baba, bizimkilerle buluşucağım." Üstüme baktıktan sonra geçerli izni verdi. Iyiki Doğu için çok abartmamıştım.

"Tamam, çok geç kalma." Hızla başımı sallayıp babama sarıldım. Ayrılmadan önce iki yanağına da sulu öpücükler bıraktım. "Geç kalıyorum, hadi çıktım."

Toprak Yağmura Ben Sana / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin