"Bedinim yorğun zihnim yorğun insanların yüzüne yalandan gülmek yalnız kaldıkdaysa ağlamak zorunda oluyorum. Her şeyi kafama çok takıyorum kalbim paramparça. Sanki bütün dünya bana karşı.
Eve döndükde çok yorğundum kafam karmarışı kdı her şey üzerime geliyor. Yemeyi yeyib odama çıkdım. Kiyafetimi değişdirmek için dolabımı açdım. Birden gözüme sandık deydi. Sandığı götürüb açdım. Içinde kitab vardı. Hatırlıyorum buraya kendim koymuştum. Kitabın içini açdım bebeyaz kitab içi yazılmışdı. Ama bu sadece güçleri olan insanlar okuya bilerdi. Okumaya başladım
" Gücler yavaş yavaş almış bedenini haberin yok bile. Istesen güçlerini istifade ede bilirsin. Takdığın kolye zamanı idare ediyor. Ama unutma zamanı 3 den artık durduramazsın." Sonrakı sayfadaysa bana not vardi. " Ilk kez bu gücler Gecenin olmuşdu ama o öldükde her şey eskisisi gibi iyiydi. Gece sen geri döndüreceksin. zamanı iki kere istesen durdura bilirsin üç kez durdurursan senin için ve çeviren için çok kötü olur. Zamanı ileri ve geri alırsan. Dünyanın sonu gele bilir." Gözlerim dolmuşdu artık aldı bedenimi ben onu istemesem bile o benim bedenim alıyordu. Ama neden kötü şeyler benim başıma geliyordu. Sanki bütün dünyaya karşıyım gibi. Kitabi yerine koyub gizletdim. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Oda sanki yüzerime geliyordu . Kiyafetimi giyinim parka gitdim. Parkda çok az adam vardı. Parkda oturub ağlamaya başladım. Birden yanıma sandalyede bir adam geldi. "Neden ağlıyorsun?"
" Hiç yoruldum sanki bütün dünya bana karşı çıkıyor nede ben dünyaya." Adam laflarıma güldü . Çok sinirlendim ama ben burda gülücek bir şey söylemedim.Sonraysa konuşmaya başladı.
" Kusuruma bakma güldüm ama sende benim yerimde olsan gülerdin.Bak güzel kız dünya sana karşı çıkmaz ama kötü bir şey oldukda zanederiz ki dünya bize karşı çıkıyor. Bak bana tekerlekli sandelyenin yüzerinde oturan 50 yaşlı bir adam. Çocuklukdan bunun üzerinde oturmuş ömürümün yarısı bunun yüzerinde keçdi diye bilirim." Çok şaşırmışdım.
" Ama neden bu kadar mutlusunuz kusuruma bakmayın ama merakımdan sordum nasıl gülmeyi başırıyorsunuz. "Bak adını bilmiyorum onu için sana güzel kız diyorum "
"leyla" diyerek sözünü kesdim
" Bak leyla her zaman her şeyin iyi tarafından baktım biliyormusun bende senin zamanlarında her zaman her şeyden şikayet ederdim neden yürüyemiyorum neden koşamıyorum. Annemgil bana her zaman 'hayatın iyi tarafından bak' derdi. Bense benim hayatım kararmış ben neye bakıb mutlu olucam diye her zaman hayata karşı çıkardım. Bir gün bize bir kız geldi. Kız kısa zaman sonra ölcekdi ailesi kıza ölümüne üzülüyordu ama kız her şeyden memnundu. Bende senin bana sorduğunu o kıza sordum. Oysa bana ben mutluyum çünki kelebek kadar ömrüm yok . Ben az da yaşıya bilirdim deli olubda öle bilirdim. Ailemi zor anda bırakıb da öle bilirdim. Allah bizim gibi insanları yaradıyor ki insanlar nankör olmasınlar şükür etmeyi bacarsınlar. Doktorlar diyorlar ki ölücem ama belki yaşıya da bilirim. Her şey Allahın elinde neyi çok istersen olur ama sadece sabır edib mükafatını alıcan. Bizim Allah kadar sabrımız yok ama her şeye bakıb şükür etmek ve sabırlı olmak lazım." Göz yaşlarımı silib tam sözümü söylüycekdim ki kafamı yana çevirdikde adamı görmedim çok karip iki dakikanin içinde adam yok oldu ama neyse kafama takmıycam artık karip bile gelmiyor.Devamı gelicek.