Chapter Ten

365 30 10
                                    

_๑❥๑_


Henüz dediklerini sindiremeden beni tekrar altına alıp, yarım saati aşkın bir sürede, altı farklı pozisyonda becermişti.
Sinir uçlarıma uyguladığı yoğun vuruşlardan dolayı beynim zevk sinyallerinden bi' hayli bulanmıştı.
Bağımlı hâle gelmeye başlıyordu. Gittikçe daha fazlasını ister oluyordum.

Öncekilere göre zevk, acıdan daha baskın olduğu için kendimi kasmayı bırakmıştım.
Sağ bacağım omuzunun üzerindeyken üzerime doğru eğilmiş bir şekilde deliğime güçlü vuruşlar atıyordu...
Hızlanmaya ve boğuk bir şekilde inlemeye başladığında boşalacağını anlamıştım.

Son bir vuruşun ardından içimden çıkıp oluk oluk boşaldı.
Gövdem menileriyle kaplıydı. Fazla kirli, fakat bir o kadar da saptırıcıydı...

Bir süre dizlerinin üzerinde soluklandıktan sonra yorgun bir ifadeyle yanıma uzandı.
Nefes alış veriş sesleri bile seksi geliyordu.
Kuruyan boğazımla zorlukla yutkunduktan sonra kafamı ona doğru çevirdim.
Dilini ıslak dudaklarının üzerinden geçirip derin nefeslerini havaya bırakıyordu.

İçimdeki güçlü dürtüyle birlikte ona doğru yaklaşıp kafamı göğsüne yasladım ve kollarımı belinde bağladım. Bunu yapmamla birlikte gerildiğini fark etmiştim, fakat tepki vermemeyi yeğlemişti.
İçimi kaplayan hoşnutluk duygusuyla yüzümü göğsüne sürtüp şakrak bir sesle mırıldandım.

"Tüm bakirler ilişki sonrası böyle yılışık mı oluyorlar?"

Duygusuz bir sesle konuştuğunda yüzümdeki gülümseme soldu. Kollarımı belinden çektim ve ondan uzaklaştım. Duygularım bir anda tepe taklak olmuştu.

"Bunu en iyi sen biliyorsundur."

Örtüyü belime kadar çekip bakışlarımı aralık duran kapıya çevirdim.

"Ben bakirlerle yatmıyorum."

Kafasını bana doğru çevirdi ve ifademe baktı. Gözlerimin dolmaması için büyük bir çaba sarf etmiştim. İfadesiz durmayı başardığımı umuyordum.

"Anlıyorum." Derin bir nefes verdim. "Bende sanırım aşağılık kompleksli insanlarla yatmamalıyım."
Yumuşak bir kıkırtının ardından dudağının kenarı kıvrıldı.
"Doğru seçim olur."
Örtüyü kalçalarıma sarıp yataktan kalktım.
"Ben duş alıyorum."
Konuşmasını beklemeden seri adımlarla banyoya doğru ilerledim.

"Duş almayacaksan eğer komodinin ikinci gözünde ıslak mendil var."

Kapıyı ardımdan kapattıktan sonra kendimi kapıya yasladım.
Ben mi fazla dramatiktim, yoksa o mu fazla kabaydı?
Aşağılık olması şüphesiz kesinleşmiş bir tanıydı.
Sıkıntılı bir nefes verip belime bağladığım örtüyü ayaklarımın dibine bıraktım ve duşakabine girdim.

๑❥๑

Duştan çıktığım sırada çoktan giyinmişti. Takımında tek bir kırışıklık bile oluşmamıştı.
Komodinin üzerine uzanıp saatini aldı ve özenli bir şekilde bileğine geçirdi, doğru açıyı bulduktan sonra kancayı yerine geçirdi.
Kravatının açısını düzelttikten sonra bakışlarını yüzüme çevirdi.

"Kahve içmeye vaktim var." Beni baştan sona inceledi. "Mutfakta olacağım."

Ceketinin iç cebinden telefonunu çıkardı ve ekranına bakarken odadan çıktı.
Arkasından içli bir şekilde bakmayı bırakıp dolaba doğru ilerledim...

Üzerime beyaz bir t-shirt ile beyaz bir şort geçirdikten sonra saçlarımı kurutmayı es geçip yara olan dudağıma krem sürdüm.
En az bir hafta popomun üzerine oturamayacağımı fark etmiştim. Kısık bir sesle sızlandıktan sonra kirlenmiş olan yatak örtüsünü temiz olan bir tanesiyle değiştirdim ve aynadan nasıl göründüğümü teyit ettikten sonra odamdan çıktım.

Ne'er-do-weel // JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin