Kapının çalmasıyla Donghyuck ayaklandı.Minhyung'un uyanmasından korkuyordu,zaten zor uyutmuştu.Kapıyı açtığında karşısında Jaehyun'u görmeyi beklemiyordu.Minhyung yüzünden gözlerinde olan hüzün Jaehyun'u görünce büyük bir sinir ve kine dönüştü.
"Ne yapıyorsun burada?"
"Minhyung burda mı?"
Donghyuck kapıyı Aralık bırakarak dışarıya çıktı.Jaehyun geriye giderek ona yer açtı.
"Bak Jaehyun,Minhyung böyle biri değildi.O şiir yazmayı severdi,denizi izlemeyi,bisiklet sürmeyi çok severdi.Seninle tanıştıktan sonra ona ne yaptın bilmiyorum ama çok değişti.Artık sevdiği şeyleri yapamıyor.Lütfen ondan uzak dur"
Geri içeriye girip kapıyı kapatacağı anda adının seslenilmesiyle durdu.
"Donghyuck"
Eline uzatılan telefonda kaydedilmemiş bir numara vardı.Gerilse de telefonu aldı ve kulağına koydu.Duyduğu şeyler onun başını ağrıtmaya yetse de karşısındaki adam daha çok ağrıtıyor.Yüzündeki tebessüm ifadesi onun midesini bulandırıyor.
...
"Donghyuck"
Islak gözlerini silip arkasına dönüyor.Minhyung bahçe kapısına yaslanmış kendisine sesleniyor.Birden gözünde küçük bir çocuk beliriyor.
"Ah uyandın mı?...Gelsene"
Yanına otururken soruyor büyük olan.
"Sen ağladın mı?"
"Hayır"
"Ama gözlerin kızarmış ve şişmiş"
"İlkbahara girmek üzereyiz,mevsim değişimlerinde hep oluyor"
"Daha önce hiç görmedim"
"Saklıyorum çünkü"
"Peki"
"Aç mısın?"
"Evet,biraz,bir haftadır düzgün bir şey yemedim sanırım,tek yemeğim sigara ve kahveydi"
Eliyle büyüğün bedenini gösterdi.
"Farkettim onu,hadi mutfağa gidelim"
Beraber yemek hazırlayıp yerken şakalar yaptılar.Gülüp eğlendiler herşey,herkes normalmiş gibiydi.Donghyuck büyük oğlanı uzun zaman sonra mutlu görmenin sevincini yaşasa da son görüşmeleri olması bir hayli canını yakıyordu.
Her şeyin bir sonu vardı.Bir kitabı okumaya başladığınızda biteceğini bile bile,hatta bazılarının sonunun kötü biteceğini bilseniz bile okumaya devam edersiniz.Biriyle konuşmaya başladığınızda günü geldiğinde bir şekilde ondan kopacağınızı bilirsiniz,ona rağmen konuştuğunuz,birlikte olduğunuz dakikalar sizin için paha biçilemez gelir.Aslında herkes kendi kendini alıştırır durumlara,buna rağmen suçu başka şeylerde ararlar.Yine de sonunun geleceğini bile bile devam ettiren kendileri.Alışmak zayıflıktır.Alışmak bu dünyadaki en büyük zayıflıktır.Size acı vermek isteyen bir insan alıştığınız şeyleri elinizden alır.
Donghyuckta biliyordu.Minhyungla geçirdikleri son akşam olduğunu bile bile o geceyi geçirdi.Onunla yemek yiyip sohbet etti.Uyku vakti geldiğinde de Jaehyun'u suçladı onları ayırdığı için.Minhyung'u suçladı Jaehyun'a uyduğu için.Dönüp baktığında kendinde bir hata bulamadı.Fakat o da vazgeçip gitmedi,son dakikaya kadar kaldı orada pişman olmamak için.Pişman olmamak için yapılan şeylerin en büyük pişmanlıklar olduğunu bilmeden.