Sihirli

sihir 4

İki gündür günaydın ve nasılsın faslından başka bir diyaloga girmemiş, egzersiz de çalışmamıştık. Çünkü ben gerçekten hasta hissediyordum kendimi.

Şu anda muhtemelen ateşim vardı ama gecenin üçüydü. Kimseyi çağırmaya yeltenmemiştim. Kabus göreceğim korkusuyla da uyumamış, tavanı izliyordum.

O gece, yani kazanın olduğu gece annemi çıkarmayı başarabilseydim yaşayabilirdi bugün belki. Ve bu hep kabuslarıma giriyordu. Annemin bana kızgın bakışlarını canlandırıyordu zihnim. Halbuki tutmayan bacaklarımla bir şey yapamazdım, yapamamıştım. Annem de bana kızgın falan değildi. Emindim.

Duvardaki saat dördü bulduğunda gözlerimi kapadım. Daha fazla direnemeyecek gibiydim. Direnemedim.

"Çağan." Nazın sesiyle irkilirken titrediğimi farketmem uzun sürmedi. "Çağan burdayım." dedi devamında. Anlam veremediğim bir ıslaklık vardı üstümde. Gözlerimi açamıyordum.

"Geçecek şimdi." Neydi geçecek olan bilmiyordum ama geçerdi eminim, sesi öyle güven vericiydi. 

Gözlerimi araladığımda yatağımın yanına oturmuştu. Dağılmış saçları, uyku mahmuru gözleriyle bile melek gibi duruyordu başımda.

Elinin tersini önce alnıma, sonrasında yanağıma bastırdığında bir nefes verdi. "Daha iyisin." dedi gülümseyerek.

"Ateşin vardı." Başımı salladım. "Biliyorum, farkındaydım." dediğimde kaşları çatıldı. Elindeki ıslak bezi alnıma koydu. "Neden çağırmadın Çağan? Havale geçirebilirdin." dedi sitemle.

Omuz silktim. "Senin fikirler cazip gelmedi, farklı yollar denemek istedim." dedim ölüm yollarını kastederek. Bir şey demeden, bezi değiştirdi. "Gerçekten arkadaş olsaydık ne derdim biliyor musun?" dediğinde dilimi damağıma vurmaya çalıştım. "Ne?" dedim. "Geber."

"İşinden olmazsın." dedim gülerek. Halsizliğimden olsa gerek gülememiştim ama. "Diyebilirsin."

Bezi yeniden çekip üzerime eğildi. Bu sefer alnıma dudakları değdiğinde içimin ürperdiğini hissettim.

"Para içinde yüzüyorsunuz." dedi geri çekilirken dudağını yalayıp. "Koca yalıda bir tane ateş ölçer yok."

Dudaklarının tenimdeki etkisi, ateşimi yeniden çıkarır cinstendi. "Daha iyisi olduğunu sanmıyorum." dedim fısıltıyla.