Sihirli

sihir 6

"Sana inanamıyorum." dedi biraz hayret ve sitemle. "Dosyalarına baktığımda durumun çok vahim olduğunu düşünmüştüm." Trabzandan destek alan elimin üzerine eşini koydu. "Ve sen bu kadar güçlü olmana rağmen tedaviyi red mi ettin?"

Güçlü olduğumun, sen hayatıma girene kadar farkında değildim ki. Belki de sen varsın diye böyleydi. Yoksa değil ayakta durmak, elim kolum bile felçli gibiydi.

"Sadece ayakta duruyorum Naz." dedim düşüncelerimin aksine. "Koşu yapmışım gibi konuşma." Kaşlarını çatıp elini çekti.

"Ya sana bir şey söyliyim mi?" dedi tedirgince. "Bana işimden olmayacağımın garantisini ver." diye şart koştuğunda başımı salladım. "Seni sözlerin yüzünden kovmam."

Derin bir nefes alıp verdi. "Sen iflah olmaz bir aptalsın." Sözlerine şaşırdığımdan ne tepki vereceğimi bilemedim. "Sen gerçekten aptalın tekisin."

Ellerini sıkarken gözlerini de yumdu bir süre. "Senin yerinde olmak isteyen kaç adam var biliyor musun?" Yumruklarından birini açıp trabzana vurdu. "Şuraya tutunup ayakta durabilmek ne demek senin haberin var mı?"

Sinirlendiğinde daha güzel oluyor desem klişeye girer miydi bilmem ama gerçekten farklı bir havası vardı. "Ayaklarının kullanabilmesi için burada olduğun adamı öldürecek gibi bakıyorsun şu an." dedim gülerek. Kaşları yavaşça düz bir hal aldı, dudakları aralandı.

"Neden başka bir evrende değiliz ki?" dedim ama bunu duyması mümkün olmayacak şekilde içime söylemiştim. "Profesyonelliğimi kenara attırdın." dediğinde egzersiz hattının karşısına geçti, yani karşıma.

Bacaklarıma eğilip ne olduğunu anlamadığım kablolar bağladığında hayal ettiğim şeye hemen gözlerimi kapadım. Düşünce yetimi kaybediyordum, her hareketine.

"Bir çeşit uyarı yayılacak vücuduna." dedi ayağa kalkıp. Vücudumun uyarılmakta bir sıkıntı yok, hareketinde bir sıkıntısı var. "Tek istediğim çaba Çağan." dedi gözlerime inatla bakıp. "Sadece." dedi bir iki adım geri gidip. "Bana gelmen için biraz çaba."