15. KISKANÇLIĞIN TANIMI

3.4K 399 514
                                    

Merhabalar.

Nasılsınız?

Biz 50 bin olma yolunda adım adım ilerliyoruz....


Bir de yanlış anlaşılmak istemem ama hiç ortada olmayan okuyucular (hayalet okuyucular) keşke bölüm nerede yazmak yerine kitabı okuduğunuzu belli edecek birkaç yorum atsanız, destek olsanız bana.

Yapanlar üzerine alınmasın, emeğimin karşılığını verdikleri için onlara yalnızca teşekkür ederim çünkü.


Keyifli Okumlar!

Şarkı: Yanlışız Senle - Farah Zeydan



Lütfen yorum yapmayı ve oylamayı unutmayalım. Teşekkür ederim şimdiden.


15. KISKANÇLIĞIN TANIMI

"Seni seveni sev derlerdi hep, çünkü ancak o vakit mutlu olabilirdin. Sevmek değildi mesele, sevilmekti."


Gözleri benimkilerle buluşur buluşmaz kısıldı. Bakışları önce yanımda oturan İlayda'ya hemen ardından karşımdaki Toprak'a değdi. Aradaki bunca mesafeden bile kaşlarını çattığını fark edebilmiştim. Hemen yanındaki İbrahim'de arkadaşının bakışlarını takip etti ve bize çevirdi başını.

"Nasılsınız?" diye sordu Toprak.

Gözlerini tekrardan benimkilerle birleştirdiğinde gözlerime baka baka bize doğru bir adım attı. Kolundan tutup çekti İbrahim. Bir şeyler söyledi ancak duyamadım aramızdaki mesafeden ne söylediğini.

"İyiyiz iyiyiz." dedi İlayda benim yerime de. "Hayırdır hangi rüzgâr attı seni buraya?"

Korhan onu umursamadan kolunu çekip bize doğru yürümeye başladı. Bakışlarımı ondan çektim hemen. Toprak'a baktım.

"Aslında kısa bir süreliğine geldim. Misafir olarak düşünün." dediğinde, "A-a Ali'yle İbrahim değil mi onlar?" diyerek araya girdi yanımda oturan arkadaşım.

Toprak başını arkasına çevirdi. Hemen arkasında durdular. "Ne yapıyorsunuz burada?" dedi Korhan gözlerini gözlerime dikerek.

"Oturuyoruz."

Öyle mi der gibi kaşlarını kaldırıp başını salladı hafifçe. Bir elini Toprak'ın omzuna bıraktı, sıktı. İbrahim arkadaşının kolundan tuttu. "Hadi Ali, işimiz var daha."

"Yok bir işim benim." dedi ve Toprak'ın omuzuna iki kez hafifçe vurup etrafından dolandı. Bakışlarım onu takip ettiğinde şaşkınlıkla seyrettim onu, yanıma oturdu. Öylece oturdu yanıma.

Toprak şaşkın şaşkın baktı, bi' boklar olduğunu hissetmişti. Garip garip hareketleri İlayda'yı da kıllandırmış olmalıydı. Bu adamın derdi neydi? Daha sabah özür dilememiş miydi aşırı davranışlarından ötürü?

İbrahim, Toprak'ın yanına oturdu.

"Benim bir yardıma ihtiyacım vardı," diyen Toprak'a çevirdim bakışlarımı. O an zaten göt kadar yerde yanıma doğru kayan Korhan Ali'nin başını bana yaklaştırdığını hissettim. "Ne işin var bu herifle?" diye sorduğunda ona bakmadım ancak kaşlarım çatıldı.

Dönüp sana ne dememek için zor tuttum kendimi. Sıcak nefesi saçlarımı geçerek tenime değdiğinde buz kesen bedenim ısındı. "Ne işin var dedim?!" dedi kısık ama baskın bir tonda.

ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle HikâyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin