5. SIR ARKADAŞIM

2.9K 210 110
                                    

Merhaba.

Şarkı: Yansın - Çağan Şengül & Emre Aydın


Arkadaşlar ufak bir şey danışacağım sizlere.

Karakterlerimiz yavaş yavaş tamamlanıyor. Onları yavaş yavaş tanıyoruz. 

Sizlere karakterleri paylaşacağım bir bölüm istiyor musunuz? Yoksa aklınızda canlandığı kadarıyla mı devam etmek istersiniz?

Ona göre güzel bir karakter analizi paylaşacağım fotoğraflarla beraber. Herkes fikrini yazarsa sevinirim. Sonuçta ben zaten onlara bakarak yazıyorum önemli olan sizlerin isteyip istemediği.


Yorumlamayı ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen.



5. SIR ARKADAŞIM

"Sanki içimdeki sen hiç bitmeyecek gibi. Bu nasıl bir aşktı ki kendimden geçiyordum da senden geçemiyordum?"


Kalbimdeki yarayla bir o yana bir bu yana savrulurken hep karşımdakinin ne gördüğüyle ilgilenirdim. Her seferinde rolüme sadık kalır, kendimi bile kandırırdım.

Evet, iyi bir oyuncuydum.

Kendimi bildim bileli hislerimi içimde yaşamış, en yakınlarıma bile söyleyememiştim. Çünkü iki kişinin bildiği sır kalmazdı. Onlara güvenmediğimden değildi, yerin kulağı vardı. Ufacık bir hata da kimsenin yüzüne bakamazdım. Birini sevmek utanılacak bir duygu değildi ancak herkesin -en önemlisi de onun- beni abisi olarak gören birine, her şeyden öte nişanlı bir adama karşı hislerimi normal karşılamazlardı. Değildi de ancak vazgeçmek de söylenildiği kadar kolay değildi.

Olsaydı kendime bunu yaşatmazdım. Ama biliyordum, bir gün vazgeçecektim. Umarım buna geç kalmaz, sessizce sıyrılırdım işin içinden.

Ancak karşımdaki kişinin bir polis olması beni endişelendiriyordu. Sorduğu soru zihnimde yankılandı.

"Dilara, seninle konuşmak istiyorum."

Neyi mesela tam olarak?

Hiçbir şey söyleyemedim. Dilim tutulmuştu çünkü. Belki de duymazlıktan gelmeli, adımlarımı devam etmeli ve yüzüne bakmamalıydım.

Evet, kaçmalıydım.

Duraksayan ayağım ileri doğru bir adım atmıştı ki arkamdaki adam "Nereye kaçıyorsun?" diye sordu. Sesi daha yakından gelmişti.

Tedirgin bakışlarım az ileride dans eden çifte dokunduğunda derince yutkundum. Arkamdaki adam önüme geçtiğinde Asya'nın belindeki bakışlarımı ancak çekebildim. Belini kavramıştı.

Gördüklerimle böyle hissettiysem görmediklerimle... Zihnimi susturmalı ve karşımdaki herifi alt edebilecek bahaneler bulmalıydım.

Yapamadım, çünkü kalbimde büyük bir depreme neden olan bir öpücüğe şahit oldum. Birkaç saniyeliğine o tarafa kayan bakışlarımı hızla kaçırdım ve arkama döndüm. İbrahim'in dolu gözlerimi görmemesi gerekiyordu. Aynı zamanda nefes almam gerekiyordu. Buradan hemen gitmeliydim.

"Nasıl bir bataklıkta olduğunun farkında mısın?" diye sorduğunda denizi seyrediyordum. Gözlerim bulanıktı, kalbim sıkışıyordu.

Anlamazlıktan gel, Dila. Anlamazlıktan gel.

ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle HikâyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin