Bölüme başlamadan uyarıyorum bu bölüm biraz sarsıcı olabilir kemerlerinizi sıkı bağlayın...
Bir şeyleri zamanında anlamak, fark etmek çok önemliydi. Geç kalınan şeyler en sonunda her şeyi yıkardı. Yığılan düşünceler bir çığ gibi büyürdü.
Dün Demir'ler gittikten sonra Selin'e yazıp yazmama konusunda çok kararsız kalmıştım. Çünkü bugüne kadar onu her sözünde affetmiştim ama artık öyle olmamalıydı. Kendim için ama en fazla da onun için.
Alışmıştı artık. Ben onun her sözüne sustuğum için gün geçtikçe daha da fazlalarını söylemişti. Ben ne kadar sustuysam o bir o kadar konuşmuştu.
Yine de ona mesaj atıp bugün için evime çağırmıştım. Bu sefer affetmek için değil uyarmak için. Yaptıkları sınırı aşıyordu artık. Bana söylediklerinden ziyade Alperen'e söyledikleri daha ağırdı. Çünkü Alperen benden daha sessizdi ona karşı.
Alperen'in Selin'i sevdiğini herkes biliyordu. Belki sevgiliydiler, belki sadece birbirlerini seviyorlardı. Bilmiyorduk ama Selin için Alperen'in yeri farklı duruyordu. Alperen onu hayatının merkezine yerleştirmişti ama Selin Alperen'i hayatında görmüyor gibiydi.
Kapı çaldığında gidip kapıyı açtım. Gelen Selin'di. Yine her zamanki gibi gülerek içeri girdi. Sanki bana hiç bir şey söylememiş gibi, sanki beni hiç kırmamış gibi...
Ben de onun peşinden gittim ve koltuğa oturdum. "Alışveriş yapmaya gidelim mi?" dedi gülerek. "Selin." dedim ciddi bir konuşma yapacağımı gösteren bir sesle.
Yüzündeki gülüş gitti ve "Bir sorun mu var?" diye sordu. Kafamı salladım ve konuşmaya başladım. "Gerçekten bugüne kadar sana pek bir şey demek istemedim ama artık biraz fazla oldu." diye başladım konuya.
"Ne fazla oldu Gece? Ne saçmalıyorsun acaba yine?" dedi hafif gülerek. "Saçmalamak değil Selin. Benimle kavga ettin ve bilmem fark ettin mi ama ben sana hâlâ kırgınım." dedim anlamasını umarak. "Haklı olduğum bir kavgada beni mi suçlayacaksın gerçekten?" dedi. Haklı olduğu mu?
"Haklı değildin Selin. Bugüne kadar hiç bir kavgamızda haklı değildin. Sustum, sustum ama artık gerçekten sınırı aştın." dedim sinirle.
"Gece gerçekten iki üç kelimeye mi kırıldın? Biliyor musun, sen sadece ilgi istiyorsun." dedi sesli bir şekilde. İlgi? "Hâlâ aynısını yapıyorsun Selin ve evet kırıldım." dedim bende onun gibi bir ses tonu ile. "Kırılmasaydın o zaman Gece. Kapat şu konuyu lütfen." dediğinde kafamı iki yana salladım ve "Söylesene ben kaç kez kırdım seni?" dedim.
"Bugüne kadar senin gibi bir kimsesize katlandım ben Gece. Sonra kardeşin çıktı ortaya. Dedim ki daha iyi olur artık ama şimdi anlıyorum neden kimsesiz olduğunu. Sen çok iğrençsin. Kimse senin yanında durmak istemiyor o yüzden." dediğinde şok olmuş gibi ona bakıyordum. "O çok sevdiğin Demir varya. O da seni bırakacak. Hatta şu an kiminle birlikte biliyor musun?" diye bağırdığında ayağa kalktım ve "Kiminle?" diye sordum.
Telefonunu çıkardı ve bana mesaj gönderdi. "Attığım fotoğrafa bak, senin gibi biri ile kimse sevgili dâhi olmak istemez zaten." dediğinde masanın üzerindeki telefonumu aldım.
Fotoğrafı açtığımda duvara çarpmış gibi kaldım. Demir Selin'in arkadaşı Züleyha ile birlikteydi. Demir'in elinde bir çiçek vardı ve Züleyha'nında gözleri Demir'deydi. İkisi de gülüyorlardı. Demir mutlu gözüküyordu, o kıza bakarken. Telefon elimden kayıp yere düştüğünde yavaşça Selin'e döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Nefesi
Mistero / ThrillerTam mezun olduğu gün ailesinin ölüm haberini alan kız her şeyi geride bırakarak ailesinin ölümünü araştırmaya başlar. Ama olaylar hiç de düşündüğü gibi değildir.