Mandy: nasıl yani? Ona miras mı kalmış?? İnanamıyorum! Ama neden bana söylemedi? Belki de hastane bunun için uygun değil, ama ya hiç demeyecekse??
Mandy dinlediği kayıtla hem şaşırmış hemde heyecanlanmıştı. Chester'ın bir dedesi varmış, Onun annesi dışında kimsesi olmadığını sanıyordu fakat galiba sadece birbirlerini tanımıyorlardı.
Mandy hevesle telefonunu cebine attı. O adamın kim olduğunu öğrenip diğer akrabalarını da bulmaya çalışacaktı. Bu Chester için mükemmel olacağını düşündü. Yine de şu anlık bişey bildiğini kimsenin öğrenmemesi gerekiyordu. Bu yüzden kendi heyecanını dizginlemeye çalıştı.
Tekrardan Chester'ın yanına vardığında ona gülümsedi. Chester mutlu görünüyordu. Hevesle Mandy'ye baktı.
Chester: Draco uyandı.
Mandy(şaşırarak): aa! Harika!
Mandy Draco'nun olduğu odaya yöneldi. Yaraları taze olduğu için içeri girmeye tereddüt etti. Ama sonra diğerlerinin içeride olduğunu anlayınca kapıyı tıklayıp yavaşça içeri süzüldü.
Mandy: Drac?
Draco:M-Mandy- ığh!
Draco kendini düzeltmeye çalıştı. Ama Mandy dahil herkes onun rahat davranmasını söyledi. Mandy yavaşça yanına oturdu. Draco'ya bakarken yüzünde pişmanlık vardı.
Mandy: Bunu neden yaptın ki...
Draco: pff... Sorun yok yine ölmedim haha!
Mandy: sen tam bir salaksın biliyorsun dimi? Delisin deli!
Draco: eheh... Karşısına çıkmamış olsam bile beni mutlaka bulup öldürecekti zaten. Hem senin için değer be güzelim...
Mandy(gülümsedi): hayatta olduğuna o kadar mutluyum ki!
Draco: Ben pek değilim ama-
Mandy: Nesinden mutlu değilsin be!
Draco: sakin ol! Tamam bisey demedim!
Bu sırada içeri doktor girdi. Bütün gözler ona dönmüştü.
Doktor: görüşme süresi doldu. Hastanın dinlenmeye ihtiyacı var. Sonra tekrar konuşursunuz.
Herkes onaylarca başını sallayarak Draco'ya veda etti. Mandy odadan çıktığında diğerlerine döndü.
Mandy: eh Draco da iyi olduğuna göre Chester ve bende gitmeliyiz.
Janet: nereye be!
Chester (fısıldadı): cidden nereye?
Mandy: yapacak işlerimiz var diyelimm. Her neyse hadi Ches.
Chester tek kelime dahi etmeden Mandy'nin peşinden ilerledi. Zaten hastane ortamı onu boğmaya başlamıştı.
Hastaneden ayrıldıklarında Chester merakla Mandy'ye döndü.
Chester: eee ne işimiz varmış bakalım??
Mandy: Sence de kuru bir barışma yaşamadık mı?
Chester: yani biraz öyle oldu.
Mandy durdu ve Chester'a yaklaştı. Gözleri gözlerine bakarken bir elini Chester'ın yanağına koyarken diğer eliyle elini tuttu. Gözlerinin içine bakarken gülümsedi.
Mandy: kutlamaya ne dersin?
Chester'ın kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. Ağzı bir karış ayrılmış şekilde Mandy'yi izliyordu. Dediğini duymamıştı bile sadece suratına mal mal bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretten Doğan Aşk ❤️
De TodoChester ve Mandy birbirinden bir haber hayatlarını yaşarken yaşadıkları o kaza hayatlarını değiştirdi. Ve birbirini asla çekemeyen iki insan oldular. Ama asla da ayrılmayı başaramadılar. Yaşadıkları nefret mi aşk mı bir türlü karar veremediler. Man...