angst
intihar ve intihar söylemleri.
Rüyalarımda gördüğüm adam. Büyük ihtimalle gerçek hayatta kalabalık arasında gördüğüm hiç tanışmayacağım bir yabancı. Yinede beynim o kadar insan arasında onu aklına kazıdı ve rüyamda bana sundu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karlı günün ikinci randevusu.
Bugün uyandığında sanki biri onu boğazlıyormuş gibi hissetti Rin. Kalktığında boğazı o kadar çok acıyorduki nefes almak tam bir işkenceydi.
Bir süre elleri boynunun etrafındayken sakinleşmeyi bekleyip durdu. Acı hissi en sonunda geçmiçti. Önüne bakmadan kalkıp mutfağa gitti. Sadece biraz suya ihtiyacı var.
Neden bu şekilde uyandı bilmiyordu. Güzel bir rüyadan sonra oldukça kötü bir uyanma şekili.
Derin bir iç çekip su dolu bardağı yudumladı. Şu sıralar çok fazla iç çekiyor. Bunu fark ettiği an iç çekmeleri ona batmaya başladı. Lakin yapıcak bir şey yok.
Rafta gözüne çarpan çay poşetlerine baktı. Biraz çay ve reçel ekmek yeme düşüncesi iyi bir fikir gibi gelmişti ona. Rafa doğru uzanıp çayı aldı.
Kısa sürede çay hazır olduktan sonra ekmeğine reçel sürüp yemeye başladı. Bugün tekrardan psikoloğa gidecekti.
Geçen olan saçma sapan hayal kırıklığını düşününce suratı düşüyor. Cidden kendini aptal hissediyor. Kendini hayal dünyasına bu kadar kaptırdığını bilmiyordu. Yinede bir tarafı hâlâ umut ediyor. Düşlerini süsleyeni bulmayı.
İmkansız gibi ama elbet birgün onu bulacağına inaniyor. Her ne kadar bunu inkâr etsede. Sonuçta tanrı onu bu kadar hayatanın merkezi yaptıysa elbet onları buluşturacak bir yazgıda yazmıştır. Bu hislerin gerçekten olmayan biri için olup boşa gitmesi üzücü olurdu sonuçta.
Elbet bir evrende onlar buluştu. Belki bir trende belkide havalimanında? Ya da okulda olabilir. Hastane veya iş yeri. Her yer olabilir değil mi? Kendine kızsada ümit etmesi normal. İnsan hasretini çektiği şeyi arar.
Yemeğini yedikten sonra paltosunu üstüne geçirip acele ile botlarını giyer. Yakkında kar yağışının şiddetleneceği söyleniyor. Umarım o gün bugün değildir. Rin buna dayanabilecek kadar enerjisi olduğunu düşünmüyor.
Evden hızlıca çıkar. Çabucak gidip dönmek istiyor. Başka bir gün olsa sallana sallana giderdi. Ama yakınlarda olma ihtimali olan kar fırtınasının varlığı endişelendirici.
Hastaneye vardığında Rin yine o biraz mavi ile süs len işte beyaz duvarlara baka kaldı. Rahatsız edici ama aynı zamanda huzur dolu o his yine oradaydı. Her zaman olduğu gibi.
Özgürleşmek isteyen baykuş kafeste huzur buluyor. Ama onun için özgürlük tam olarak ne? Özgürlük ne anlama geliyor? Peki kafes tam olarak kafes mi? Kafes olarak düşündüğü tam olarak nedir ki... Hastane? Psikolog? Kendi zihni? Ya da belkide rüyalarıdır. Onu bu kadar bağlayıp kontrol ediyorlar. Günün en iyi zamanını uyku yapıyorlar ve onu kilitliyorlar. Ama Rin bundan rahatsız değil hatta bazen mutlu ve huzurlu olduğu tek yer rüyaları. Lakin senin mutlu ve huzurlu olduğun yer gerçekten kafes midir? Sana huzur veren yere kafes demek o kadarda doğru olmaz.
Ya da mutlu olduğunu sandığın ve ötesini özgürlüğü bilmediğin için kendini kafeste mutlu sanıyorsundur ha? Kim bilir ki? Rin bilmiyor. Bilmekte istemiyor. Konfor alanında gayet iyi. Rüyalarıyla mutlu. Hatta bazen onu daha cesur olmaya iten şeyler rüyaları. Düş portresini bulma ihtimali bile onu dışarıda vakit geçirmeye itebilir. Sonuçta bir yabancıyı evde bulamayız değil mi?
Ne olursa olsun fark etmiyor. Her zaman çelişki orada olucak. Bunlardan asla kurtulamıycak. Tek bir anlam onu boğuyor. Düşünceleri ve bilinçaltı kusma isteği uyandırıyor. Aynı bilinçaltı ona çok sevdiği rüyaları var ediyor. Her zaman hayatının bir noktasında ne olduğunu karar veremediği çelişkiler olucak. Geleceğin neye karar vereceğini ilerde göreceğiz.
Rin tekrardan ona nüfus eden düşünceler ile boğluyor. Ne olduğunu anlamıyor. Sadece akşam ne yemek istediğine karar vermek istiyordu. Birde garip düşünceler beynine akın etti ardından daha kötüleride beraberinde geldi. Boğucu tarzda olanlardan.
Rin iki alnına götürüp masaj yapmaya başladı. Düşünmekten başı ağrıyor.
Alnına masaj yaparken gelen ses ile başını kaldırdı. Kahverengi ve sarı saçlı bir oğlan orada. Gülüyor bir yerlere vuruyor. Kendi kendine konuşuyor. Ciddi anlamda aklını kaybetmiş diye düşünüyor Rin. Belkide ön yargılıdır. Sadece hiperaktifte olabilir. Yinede kendisine baktığında konuşma ve yargılama hakkı yok.
Burada olan çoğu kişi gibi onunda ruhu hasta. Onlardan aşağı kalır ya da üstü olan tek bir yönü bile yok. Rin gözlerini tekrardan kahverengi ve uçlarında sarılar olan oğlana çevirdi. Oldukça konuşkan görüyor. Gereksiz bir şekilde konuşkan.
Yanındaki kadına bakıyor. Büyük ihtimalle annesi. Biraz üzülüyor. Mental veya akılsal olsun yakınında olan birinin eridiğini görmek acı verici. O kişi yardım alsa bile eriyip bitiyor. Yardım edemiyorsun. Hatta bazen bunun farkında bile değilsin... Ama o kişi gün gittikçe bir mum gibi yavaş yavaş eriyor. Erimenin neyle durağınını bilmekte bilmemekte acı verici. Daha karşındaki kişinin erimesinin durması sadece iyi yollarla olmuyor... Bazen bunun durduğunu sadece ölüm ile görürsün...
Onun kendini yok ettiğini gören biri yok. Ama en değer verdiğinin kendini yok ettiğini gördü. Olabilecek en kötü yönden.
O zamanlar hiç düşünmedi ama şu an abisinin yakınlarına ne oldu merak ediyor. Abisinin yanında sıkça gördüğü bir adam vardı. Sarışın pembe gözlü. Saçlarının uçları da gözleri gibi pembe. Abisi her zaman onunla takılırdı. Bazen evlerine gelir onunla uğraşırdı. Canı sıkılır ve alınırdı ama iyi olduğu zamanlarda vardı.
Çoğu kişinin yaptığı gibi o da onun ağladığını ilk kez o gün gördü. Kimseyi umursamadan sadece ağlıyordu. Ona ne oldu merak ediyor. Belkide birgün onu tekrar görebilir.
Uğraşmak için çok tükenmiş hissediyor. Umarım iyi bir tesadüf olur ve tekrar karşılaşır.
Rin sıranın ona gelmesini çabuk umuyor ama bu ihtimal biraz zor. Bu yüzden can sıkıcı. Keşke yanında bir kitap olsaydı ya da kağıt kalem.
Kafasını geri yaslayıp tavana bakıyor. Kahverengi saçlı oğlanın sebep olduğu seslerle tekrar başını kaldırıp o tarafa bakıyor.
Kahverengi saçlı oğlan uzakta olan koyu saçlı bir oğlana el sallıyor.
Merhaba. Gece gelen perileri kaçırmadan yazayım dedim. Haftasonu bölüm yok size o yüzden (!)
Neyse nasılsınız? Okul nasıl gidiyor? Şu sıralar aklıma başka fic fikirleride geliyor ama yazmak için çok yorgunum. Ve aklıma kim olucağı çok gelmiyor. Sadece rinsagi yazmak istemiyorum 😔. Aklınıza gelen veya bu bu dediğiniz karakter veya ship varsa önerilere açığım. Blue lock yerine bsd, genshin veya başka bir şeyde olabilir. Ya da herhangi başka bir şey. İzlemiş veya okumuşam net yazarım vakit olunca. Ayrıca rarepair shiplerde olabilir 🙏🏻. Çekinmeyin lütfen 🥺. Bu konuda çekinelecek son insanım.
Hepinize iyi geceler dilerim ya da günaydınlar. Büyük ihtimalle bu yazıyı daha sonra silerim.
