6. Bölüm

37 5 48
                                    

İyi okumalar :)

Şehre yaklaştıkça azalan ağaçlar sayesinde görüş alanım daha da artarken eski mimari yapılar gözlerime görünmeye başlamıştı. Her binanın ön taraflarında gazlı lambalar ile onlardan yayılan cılız ışıklar yolları aydınlatıyordu. Neden sokak lambası yerine böyle eski tarz bir eşyayı kullandıklarını anlayamadım.

Dün geceki yağmurdan dolayı sokaklarda hâlâ su birikintileri duruyordu. Yavaştan şehirdeki insanlar gözüme görünmeye başlamıştı. Birçoğunun uzun saçları ve salaş kıyafetlerinin üstünde pelerin tarzı kıyafetler vardı. İlerledikçe insanların yoğunluğu artarken bazılarının dönüp baktığını hissettim. Yanlış olduğunu düşünerek devam ederken küçük bir çocuğun benim olduğum tarafı işaret ettiğini fark ettim. Bu sefer hislerimin beni yanıltmadığını bu yüzden tuhaf bir şekilde içimde oluşan yabancılık duygusu içimi kemirirken yürümeye devam ederken Ares'e dönüp kolunu hafiften dürterek etrafı gösterip

- Sence de bize bakmıyorlar mı?

- Hayır sadece bir yabancı gibi görünüyorsun. Diyerek beni rahatlatmaya çalıştı. Haklı olduğunu düşünerek yola devam ettik.

Bir süre sonra Ares bir kapıdan geçip benim de geçmem için kapıyı tutarken içeri adımladım. İçeriye girdiğimiz anda sanki bambaşka bir kapıdan geçmiş gibiydik. Karşımda doğal harikası ile bir kafe yerine mükemmel bir sanat eseri duruyor gibiydi. Canlı bir o kadar da olağanüstü bir yer gibiydi. Olduğum yerde biraz ilerleyip etrafımda yavaş bir şekilde dönerek geldiğimiz yere bakarken dudaklarım aralanmış bu harika manzarayı izliyordum. Arkamdan Ares'in

- Beğenmene sevindim. Benim de kalpten sevdiğim yerlerden birisidir.

- Beğenmek az kalır bayıldım. Diyerek tekrar etrafımda kısa bir dönüş daha yaptım. Yeşillikler ile bezenmiş iki katlı bir kafede olmalıydık ki cam ve duvar kenarlarında birkaç masa ve sandalyeler vardı. Duvarların her birinde raflar raflarda kitap bira ve şaraplar vardı. İlerimizde duran uzun barın üstünde birçok çeşit bira çeşitleri duruyordu. Tavanlar ve üst kat trabzanı da dahil birçok yerden sarkan bazı bitki, çiçek ve her biri arasında birkaç metre şamdanlardan oluşurken. Camdan esen her rüzgarda etrafta dans eden çiçeklerin o muhteşem kokuları biraz daha içime işlerken derin bir nefes daha almıştım.

Bu mistik havayı şu zamana kadar evimin etrafındaki ormandan bir kere bile alamamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu mistik havayı şu zamana kadar evimin etrafındaki ormandan bir kere bile alamamıştım. Bir an evimi özlediğim için yüzümdeki gülümseme yerinden giderken beni izleyen Ares elini omzuma koyarak,

- İyi misin, ağrın mı var? İstersen hekim birisinin yanına gidebiliriz? Diye art arda sorularını sıralarken ona dönüp başımı hayır anlamında sallayarak

ALBİNOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin