16. Bölüm

6 2 0
                                    

İyi okumalar :)

Duygularımın ne olduğunu bilmez bir şekilde, etrafımda olan olaylardan bağımsız birçok şeyi yaşarken neden veya nasıl bu duruma geldiğimi düşünmeden edemedim. Kızıl İblis ile aramızda giderek garip olan bu anı bozmak için hızlı bir hareket ile kendimi yere atmış bulundum. Atlamam ile dizlerimin üstüne düşerken refleks olarak ellerimi uzatmam ile yaralarıma bir yenisi daha eklenmiş oldu. Ellerime batan dikenler ve çakıl taşları yüzünden avuç içimdeki kabuk soyulurken hafiften kanamaya başlamıştı. Elimdeki yaralar ile uğraştığımdan hemen önümdeki adamı, kısa süreliğine unutmuş oldum.

Başımın önünde Eyfel kulesi gibi duran adam bu yaptığım şeyi beklemediğini belli eden bakışları ile,

- Ayaklarınız bu haldeyken nasıl böyle bir şeyi yapabilirsiniz!?

Kızgın ama endişe dolu sesi ile bana doğru eğilirken ellerim ile onu durdurmuş yanımdaki bir ağaca tutunarak kendim ayağa kalkmıştım. Ayağımdaki ve avuç içlerimdeki acı kendini hissettirirken bunu umursamadım ve ayakta dimdik durmaya başladım.

Başımı Kızıl İblis'e çevirdiğimde yakınımda durduğu için boylarımız arasındaki fark bariz bir şekilde görünürken onu görebilmek için kafamı kaldırmam gerekmişti. Gözlerine dikkatle bakarken bakışlarının az öncekinden çok daha farklı ve hisli olması utanmamı sağlarken başımı başka tarafa çevirmiştim. Bu hareketimi fark etmesine rağmen konuyu değiştirerek,

- Yol boyunca size eşlik edebilir miyim?

Utandığımı anladığı hâlde konuyu değiştirmişti. Bu hareketi hoşuma gittiği için red etmek istemedim. Uzattığı koluna yavaş hareketler ile uzanıp koluna girdiğimde benimle aynı manatonda yürümesi iyi hissettirdi. Sargılı olan ayaklarımı olabildiğince yere değirmeden parmak ucumda gitmeye çalışıyordum. Zaten çok geçmeden kısa sürede bir gölün yerine gelebilmiştik.

Etrafımdaki ağaçlar sayesinde üstü yeşillikler ile bezenmiş yapraklar gölü daha eşsiz kılarken küçük bir kurbağanın benim hareketim ile yaprağın üstünden suya atladığını gördüm. Suda halkalar oluşurken bu rahatlatıcı etkisi sayesinde vücudumdaki ağrıları biraz olsun atabilmiştim.

Yanımdan gelen ayak seslerine bakmak için yönümü çevirdiğimde birkaç adım ilerimde Kızıl İblis'in bana baktığını gördüm. Başımı yan yatırıp odaklanmasını sebebini soracak iken kendisi konuşmaya başlamıştı.

- Aslında nereden başlanır bilmiyorum ama bilmeniz gereken tek şey burada hiç insan olmadığı.

Bir anda bu söylediği ile başta şaşırdığım için gözlerim kocaman açılmıştı. Tabi sonrasında saçma olduğunu düşünerek kaşlarımı çatmış ve anlamak için birkaç adım ilerlemiştim.

- İnsan yok derken tam olarak nesiniz siz?

Dedikleri şeyler bana çok yabancı geliyordu. Sanki bir kitapta hiç bilinmeyen bir dünyadaymış gibi hissettiriyordu. Kısacası mantıksızdı. Kulaklarının farklı olması ve sihirbazlar gibi bir şeyler yapabilmeleri normal olmayacak kadar farklı olsa da bu insan olmadıkları anlamına gelmez.

İnsan değillerse ne olabilirler ki!
Kafamda birçok soru dönerken bunu anlaması da tuhaf iken cevabını geciktirmeden,

- Elf, deniz canlısı, ork, cüce, goblin gibi daha sayamadığım birçok farklı ırk bulunuyor.

Duyduğum her kelimede kulaklarım duyduğu şeyi sorgularken gözlerim mümkünmüş gibi daha da açılıyordu. Kafam karışmış şekilde Ares'in de insan ırkı tarzında konuşmalarını hatırlamam ile aklım yerinde değilmiş gibi ellerimi saçlarıma daldırıp çekiştirirken, bir elin beni durdurması ile kendime gelirken başıma saplanan ağrı yüzünden hareketlerim bilinçsizce olurken gözlerimi yanardağ gibi olan kırmızılara diktim.

- Eğer bu dünyadaki varlığınız fark edilirse ki şu ana kadar fark edilmemesi bile sizin için artı olurken. Her an bulunduğunuz yere bir Gece Muhafızı gelebilir. Bu yüzden çok dikkatli olmalısınız.
Kısa bir süre duraksadıktan sonra devam etti.

- Burada her ne kadar güvende olduğunuzu söylemek istesem de Gece Muhafızlarının ulaşamadığı pek yer yoktur. Bu da her an gelebileceklerini bu yüzden hazırlıklı olmanız gerektiğini söylemem gerekir.

- Peki, onlardan nasıl kurtulabilirim. Bir seferinde onları atlatabilmiştim.

- Onlar çok güçlü Muhafızlardır. Ama bir süreliğine de olsa onlardan kurtulabilmek için onlar kadar güçlü büyücülerden yardım istemelisiniz. Tabi bildiğim çoğu büyücü bir insanı korumak için kendi canını tehlikeye atmak istemez.

Bir süre düşündükten sonra aklına iyi bir fikir gelmiş gibi gözleri parıldamaya başladı.

- Ama tanıdığım birisi ruhunuz için güç duvarı oluşturabilir.

- Ruhumun görünürlüğü? Sorgular şekilde sorduğum soru karşısında bir süre nasıl cevap vereceğini düşündükten sonra tekrar konuşmaya başladı.

- Demek istediğim varlığınızı bir süreliğine de olsa gizleyebiliriz.

- Tehlikeli bi...

Sözümü kesen başımızın üstünde uçan karganın varlığı oldu. Gerilmeye başlarken elim ayağım birbirine dolanmış gibi bir an dengemi kaybettim. Kızıl İblis hızlı bir hareket ile kolumdan tutarken endişeli gözleri ile bana bakmış, baktığım yere gözlerini çevirince vücudunun benim gibi gerildiğini ama bunu bana yansıtmak istemediği için sakin ama hızlı bir şekilde;

- Fazla vaktimiz yok hemen gitmemiz gerekiyor.

Derken elimi tutmuş beni de kendisi ile çekmeye başlamıştı. Ayaklarımdaki yaralar her adımımda bandaja daha çok temas ederken ellerimi yumruk yapmıştım. Elimi tuttuğu için İblis durumu fark edip çevik ve seri bir hareket ile beni kucağına alırken anın hızı ile ellerimi düşmemek için boynuna sararken karganın hâlen üstümüzde uçtuğunu gördüm.

Eve yaklaşırken üstümüzde olan karganın bir süredir olmaması içimi biraz rahatlatırken derin bir nefes alacağım sırada bir anda etrafımıza sisin çökmesi ile nefesim boğazıma kaçmış öksürük krizine sebep olmuştu.

Sisin içinde birkaç hareket görmem ile gözlerimin gördüğü şeyi kabul etmek istemediğim için elimin tersi ile gözlerimi oluşturduktan sonra tekrar açtım. Ama gördüğüm şey değişmezken sayılarının da arttığını fark ettim. Vücudumu esir alan korku tüm bedenime yayılırken elimden bir şey gelmemesi ve şu anda bile bir başkasının yardımı olmadan yürüyemez hâlde olmam kadar kendime hiç acımadığım kadar en derinlerden bu duyguyu hissetmiştim ve böyle bir haldeyken ölümün çok da uzak olmadığına emin oldum.

Fikirlerinizi paylaşarak farklı bakış açılarını söylemekten çekinmeyin.

Sevgililer ile iyi günlerde kalın:))

ALBİNOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin