Karanlık sokaklar, yalnızca gölgelerle dolu,
Kaybolmuş bir kalp, huzuru arar yalnız başına.
Zaman geçer, yükler ağır, hatıralar sarmalar,
Kendimi bulmaya çalışırken, kaybolmuşum derin sulara.Duygular karmaşık, içimdeki fırtına,
Gözyaşlarıyla dolu, sessizce akar bu dünya.
Ama belki de umut var, kalbimde bir kıvılcım,
Yaralarım iyileşir, yeniden doğarım, bir gün.Gecenin karanlığında, yıldızlar bana fısıldar,
Açık yaralarım, sevgiyi arar her an.
Bir umut ışığı, dostluğun sıcaklığıyla,
Karanlıktan çıkarken, güç bulurum yanımda.Jisung'un kalemiyle kağıda dökülen sözler, içindeki duyguların derinliğini yansıtıyordu. Şiiri yazarken yaşadığı karmaşayı ifade etmişti. Her bir dize, onun içsel çatışmalarını ve arayışını yansıtıyor, aynı zamanda umut dolu bir geleceğe olan inancını da taşıyordu. Şiiri tamamladığında, bir nefes alarak derin bir rahatlama hissetti. İçindeki ağırlığın bir nebze olsun hafiflediğini fark etti.
Minho, Jisung'un şiirini dinlerken, her bir kelimenin ardındaki acıyı hissedebiliyordu. "Bu gerçekten etkileyici, Jisung," dedi. "Duygularını bu kadar açıkça ifade edebilmek, çok cesurca. Kendi içsel savaşlarını anladığımı hissediyorum. Ben de böyle hissetmiştim, ama bunu dışa vurmakta zorlanıyordum."
"Duygularımı yazmak, benim için bir tür rahatlama," diye yanıtladı Jisung. "Kendimi ifade etmenin bir yolu. Ama aynı zamanda, seni anlamama yardımcı oluyor. Her ikimiz de benzer yükler taşıyoruz, ve belki de bu duygularımızı paylaşmak, birbirimize daha fazla yakınlaşmamıza yardımcı olabilir."
Minho, başını salladı. "Kesinlikle. Bu süreçte hissettiklerini paylaşmak, birbirimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olacak. Geçmişteki hatalarımızı kabul etmek, bu durumu aşmanın ilk adımı."
Jisung, Minho'nun bu sözüne karşılık vermeden önce bir an düşündü. "Belki de kendimizi affetmek, başkalarının yükünü paylaşmaktan geçiyor. Bu yolculuk, yalnızca kendimizle değil, aynı zamanda birbirimizle de yüzleşmek üzerine kurulu."
"Evet," dedi Minho, içindeki karanlıkla yüzleşmeye kararlı bir şekilde. "Kendimle yüzleşmek zor ama bunu yapmak zorundayım. Duygularımı açıkça ifade etmem ve geçmişteki hatalarımı kabullenmem gerekiyor."
İkisi de bu yeni farkındalıkla daha güçlü hissediyorlardı. Birbirlerine olan destekleri, gelecekteki zorluklarla başa çıkmalarında önemli bir rol oynayacaktı. Jisung, içindeki duyguların ağırlığını bir nebze olsun hafiflettiği için minnettardı.
"Belki de birlikte yazabileceğimiz yeni bir hikaye var," dedi Jisung. "Geçmişi geride bırakmak, birbirimize destek olmak ve birlikte daha iyi bir gelecek yaratmak için yeni başlangıçlar yapmalıyız."
Minho'nun yüzünde bir gülümseme belirdi. "Bunu yapabiliriz. Birlikte ilerlerken, hem kendimizi hem de birbirimizi affetmenin yolunu bulabiliriz. Bu yolculuk, ikimiz için de bir keşif olacak."
Her ikisi de yeniden buluşmuş gibi hissettiler. Duygularını ifade etmek, birbirlerine olan bağlılıklarını güçlendiriyordu. Geçmişin yüklerini geride bırakmak için attıkları bu adım, onları yeni bir başlangıca götürebilirdi. Minho, Jisung'un şiirinde bulduğu duygularla kendi içsel savaşını ele almaya kararlıydı.
"Seninle bu yolculuğu yapmak için sabırsızlanıyorum," dedi Minho, Jisung'a dönerek. "Birbirimize destek olacağımızdan eminim. İkimizin de yaralarımızı iyileştireceği bir gelecek inşa edebiliriz."
Jisung, başını salladı. "Evet, bunu birlikte başaracağız. Birbirimizi anlamak ve duygularımızı paylaşmak, belki de en önemli adım."
Ve böylece, iki genç adam geçmişin gölgelerini geride bırakmak için ilk adımlarını atmış oldular. Her yeni gün, onları daha da yakınlaştıracak, yeni duygular ve anlayışlarla dolu bir geleceğe doğru ilerlemelerine olanak tanıyacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate to love ~ minsung
FanfictionJisung minhonun zorbalıklarına karşılık vermeye çalışan 16 yaşında bir çocuk Minho ise jisung'a zorbalık yapan 18 yaşında bir genç Ama kim bilebilirdi ki en sonunda bu ikisini. Birbirine deliler gibi aşık olacağını