Bölüm 15 - Mutlu son (+18)

53 18 21
                                    

Kelime sayımız: 964 

Minho bir bankta otururken bir kolu Jisung'un omzuna dolanmış haldeydi. 

Gencin başı büyüğün boynuna gömülüydü ve birlikte batan güneşi bu kez birlikte izliyorlardı. 

Minho bir Meleğe dönüşeli 2 hafta oluyordu, ve açıkçası bu değişimden oldukça memnundu. 

Bazen eski hayatını ve bir Şeytanken yaptıklarını hatırlıyordu ve bu düşünceler kendinden nefret etmesine sebep oluyordu. 

Bu yüzden dönüşümden memnundu ve Jisung da yanında olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu. 

İkili bu süreç içinde hiç ayrılamaz olmuştu, her şeyi birlikte yapıyorlardı. Bir tanesine yeni bir iş verildiğinde diğeri de hemen yanında bitiyordu. 

Aşk garip bir şeydi. 

Minho başta yanında olmaktan hiç hoşlanmadığı bu Meleğin şu anda yanından bir saniye olsun ayrılmıyordu. 

En başından tatlı göründüğünü biliyordu aslında, ama şimdilerde gün geçtikçe ona sırılsıklam aşık olduğunu anlamıştı. 

Hafifçe gencin kolunu okşadı, Jisung da buna gülümseyip başını kaldırdı ''Biliyor musun, çok yakışıklısın'' 

Minho da buna karşılık olarak gülümsedi ve gence bakıp alnını öptü ''Sen de çok güzelsin. Kesinlikle nefes kesicisin. Güzelliğini hiçbir kelime ya da fotoğraf anlatmaya yetmez. Bu güzellik sadece yaşanabilir''  

Jisung'un yanakları kızarırken kıkırdadı ''Beni utandırıyorsun!'' derken sesinde çocuksu bir yenilgi vardı. 

Minho buna hafifçe güldü ve gencin çenesini tutup yüzüne yaklaştı ''Sadece gerçekleri söylüyorum güzelim~'' 

*-*-*  

''M-Minho~'' 

''Efendim bebeğim?'' 

Jisung inlemek dışında herhangi başka bir şey yapamayacağına emindi, ama yine de konuşmaya çalıştı ''D-daha fazla... Lütfen~'' 

Minho gencin canını yakmamak için yavaş olmaya çalışsa bile ağzından dökülenleri duydukça deliriyordu. 

An itibariyle Jisung'la birlikte yaşamaya başladıkları evin yatak odasında içine girmek üzereydi. 

Bugün sınırına dayanan duygularının patlamasıyla birlikte kendine daha fazla hakim olamamış ve bir anda kendini gencin girişine dayanır halde bulmuştu. 

''Canını yakmak istemiyorum Jisung, bunu yavaşça yapmam lazım'' 

Jisung buna başını sallamış olsa bile vücudunu istemsiz şekilde büyüğüne doğru itiyordu, daha fazlasını istediğini her şekilde belli etmişti. 

Minho eğilip gencin dudaklarına yapışırken kendini yavaşça içine itmeye başladı, bunun can yakıcı olacağını biliyordu, ama onu tatmin etmeyi daha çok istiyordu. 

Jisung öpücüğün içine inlerken tırnaklarını Minho'nun sırtına sapladı, açıkçası büyüğün bundan memnun kalacağını düşünmemişti. 

Ama Minho tam tersine aynı şekilde öpücüğün içine inledi ve hava almak için biraz başını kaldırdı ''Sırtım artık acıya dayanıklı, istediğin kadar iz bırakabilirsin'' 

''Ama canını yakmak istemem- AH!~''  

Gencin cümlesi bir anda kendini dolu hissetmesiyle kesildi ve çeşitli inlemelerle devam etti, Minho güzelliğine dayanamamış ve kendini tamamen içeri itmişti. 

Meleksi Lanet -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin