Bölüm 12 - İstiyorum

54 16 71
                                    

Kelime sayımız: 1257 

''Benimle konuşmak mı istedin?'' diye sordu Jisung Minho'nun karşısındaki sandalyeye otururken. 

Birbirilerini birkaç gündür görmemişlerdi çünkü ikisinin de kendince düşünmeleri gereken durumlar vardı, ama Minho sonunda gençle iletişime geçmeye hazır olduğuna karar vermişti. 

Bunun için onu sabahın erken saatlerinde bir lokantaya çağırdı. Etraflarında oturan çok az sayıdaki insan da kahvaltı yapıyordu. 

Minho'nun önündeki taze sıkılmış portakal suyuna neredeyse hiç dokunulmamıştı. Garson kız masalarına geldiğinde Jisung da bir bardak kahve istedi ve garsonun mutfağa gidişini izledi. 

''Basit konuşmaları geçeceğim'' diye başladı Minho gencin dikkatini üstüne çekerek ''Olur da Meleğe dönüşeceksem bu ne kadar sürer? Ben ilk yaratılanlardanım sonuçta. Söz konusu herhangi başka bir İblis olsaydı dönüşmek aylarını alırdı, ama benim ruhuma sahip bir varlığın dönüşümü daha hızlı olur mu?'' 

Minho bir Meleğe dönüşmenin acılarından da aldığı vakitten de haberdardı, ve ilk yaratılan Şeytanlardan olması aslında işini çok daha zor yapabilirdi. 

Ama şu anda bir Şeytan olarak yaratılan ruhu onu değiştirmeye çalışıyordu... Bu her şeyi nasıl etkilerdi? 

Son zamanlarda bu değişim hakkında paranoyak olmayı da bırakmıştı açıkçası. 

1 hafta öncesine kadar hayatındaki her şey tamamen Şeytaniydi, ama Jisung hayatına girdiğinden beri bunların hepsi değişmişti. 

Belki de bunun sebebi Meleğe dönüşmek isteyen ruhuydu, ama sanki tek durum bu değil gibiydi... Şeytanın düşünceleri de bir şekilde değişmişti sanki. 

Şimdiye kadar inandığı şeyler ve yaşama biçimine kadar her şeye olan bakış açıları tamamen değişiyordu. 

Aklı artık bir Meleğinki gibi çalışmaya başlamış gibi görünüyordu ve Minho artık bunu dert etmemeye başlamıştı. 

Derinlerde bir yerde artık bir Melek olmak istediğini kabullenmişti. 

Yine de buna rağmen vücudunun geçireceği değişim onu ister istemez korkutuyordu. 

Gerçi değişimden kim korkmazdı ki? 

Sonuçta kötü birine dönüşülmediği sürece her türlü değişim iyi bir şey değil miydi? 

Bunun üstüne çok fazla düşündüğünde midesi bulanmaya başlıyordu. Hayatının başından beri olduğu kişinin tam tersi birine dönüşecekti ve bunun fikri gerçekten mide bulandırıcıydı. 

Şimdi ise midesini bulandıran bu yeni kişiye dönüşmek mi istiyordu yani? Böylesine bir değişimden nasıl korkmazdı? 

Jisung kahvesi geldiğinde garsonun gitmesini bekledi ve önüne bırakılan kupaya baktı ''Yani... Daha hızlı bitebilir. Dönüşmeyi çok istiyor gibi görünen bir ruhun da varken'' 

Minho'nun bütün dikkati gence çekildi ''Ne kadar hızlı? Dönüşüm ne kadar kısalır?'' 

Jisung omuz silkti ''Hiç bir fikrim yok. Daha önce vücudunu değişime böylesine zorlayan bir ruh ne gördüm ne de duydum. Belki de birkaç ay kısalır? Gerçekten bilmiyorum. Açıkçası bu değişime ikimiz de kör bir şekilde giriyoruz. Neler olabileceğine dair sadece tahminler yürütebiliriz. Değişirsen tabii'' 

Son cümlesinden sonra ona bakan Şeytan'la derin bir göz teması kurdu ''Değişmek istiyor musun?'' 

Minho buna bir süre sessiz kaldı. 

Meleksi Lanet -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin