V - Vahşi

239 35 265
                                    

Herkese Merhaba! 🌙

Kırık Aynalar Yarışı'nın beşinci bölümüyle karşınızdayım! 🖤

Küçük yıldıza basıp oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, ben hepsini tek tek okuyorum. Sizinle konuşmak beni motive ediyor. 🌠

Eğer daha fazla kişiye ulaşmamızı isterseniz #kirikaynalaryarisi etiketiyle paylaşım yapabilirsiniz. 🥺

İyi okumalar.❤️

V - Vahşi

"Özgür olmak istiyorsun. Aynı zamanda benim olmak istiyorsun. Her ikisi olamazsın."

Nenia Campbell

Bölüm Şarkısı

Bahari - Savage

Leyal Deviner

"Teşekkür ederim." dedim, sesim en azından kararlıydı. Gözlerim onun üzerinde bir an daha durdu.

Atlas, yüzünde yine o mesafeli ifadeyle başını hafifçe salladı. "Önemli değil." dedi. Duruşu, bakışları kadar soğuktu ki, sanki biraz önce bana sarılan, beni teselli eden kişi o değildi.

"Bu sadece seninle benim aramda." diye ekledim. Cümlemin altında yatan anlam açıktı. Burada olanlardan kimseye bahsetmesini istemiyordum. Kimsenin detayları bilmesine gerek yoktu.

Atlas bir an duraksadı ve hemen ardından "Evet, öyle." dedi. Cevabı her zamanki gibi kısa ve netti. Aramızda rahatsızlık verici seviyede bir sessizlik oluşurken beni süzdüğünü hissettim. 'Bir şey mi oldu?' der gibi gözlerinin içine baktığımda dudaklarını dişlerinin arasında yuvarladı ve ondan asla beklemediğim beş kelimeyi ardı ardına sıraladı.

"Sana salata yapsam yer misin?"

Ne?

En olmadık anda sorduğu bu soru kafamın içindeki karmaşayı birbiri ardına dolanan sarmaşıklara çevirdi.

Bana kendi elleriyle bir şeyler yapmaktan bahsediyordu. Benim için bir şeyler yapmak istiyordu ve ben ona cevap bile veremiyordum. "Salata mı?"

"Salata." Dişlerini dudaklarına geçirdi ve serbest bıraktı. "İlk kez sushi yediğin çok belli. Sevmediğin de öyle. Salata iyi mi?"

"Sen mi yapacaksın?"

Dilin kopsun, Leyal.

"Ben de bayılmıyorum sana bir şeyler hazırlamaya." Ani çıkışının bulunduğumuz ortamda yersiz olduğunu fark ettiğinde derin bir nefes aldı. "Yardımcılarım yok bugün. Bana kaldın yani. Düş önüme hadi."

Sanki küçük bir çocukla uğraşıyormuş gibi bıkkın tavrı beni istemsizce gülümsetirken banyo kapısını açtı ve geçmem için kapıyı üstten, eliyle tutarak bekledi. "Zehirlemezsin değil mi?"

"Ramak kaldı."

Bu tehdidine rağmen kolunun altından kıkırdayarak geçip gittiğimde ağzının içinden bir şeyler söylediğini duydum ama içinden sadece bir kelimeyi seçebildim.

Deli.

Pek de yanlış sayılmazdı.

Koridordan geçip açık, oldukça sıcak bir şekilde döşenmiş salona bakan mutfağa girdim. Dikkatimi çeken ilk şey buranın temiz, düzenli görüntüsü olmuştu. Benim evimdeki savaş alanıyla karşılaştırınca herhangi bir yer düzenli sayılıyordu tabii.

Kırık Aynalar YarışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin