BÖLÜM 23

734 90 104
                                    

Selam.

Hepinize tripliyim.

Bir kaç bölüme final yapacağım, az kaldı.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°


GÜLÜ'VERDİM
BÖLÜM 23

Oturduğum koltukta ayaklarım yere değmezken Mestan hemen yanımda ayakta dikiliyordu. Başımı ona doğru çevirip alttan alttan ona bakıp destek bekler gibi ufaktan sırıtıp gözlerimi kırpıştırdım.

“Aysima! Oraya değil buraya bak.” İrkilerek onlara döndüm.

“Ay ne var! Şaka yaptık, siz de hemen büyütüyorsunuz.” Dedim haklı gibi. Bizimkileri korkuttuktan sonra Yakup Yafes tarafından bayıltılınca onu zorla ayıltıp kendine getirmiştik. Sonra da bizzat bizim tarafımızdan mağdur olan sevgili arkadaşlarım bizi karşısına alarak ters ters, daha çok söver bakışları ile bizi izliyorlardı.

“Kimden çıktı bu dâhiyane fikir?” dedi Acar. Ben kafamı yukarı kaldırıp gökyüzünü izlerken ortamda sessizlik oluştu, kaşlarım kendiliğinden çatılırken görüş açıma tekrar Mestan’ın yüzü girdi, elini kaldırıp saçlarımı okşayıp göz kırptı. Oflayarak başımı indirdim ve bizimkilere baktım, “Ne oldu?”

“Senden mi çıktı?” dedi Fırat.

“Annemler ne zaman gelecek acaba? Saatte geç oldu.”

“Aysima!” diye aniden tekrar seslerini yükseltince Mestan konuştu.

“Ses tonuna dikkat et, öyle konuş birader.” Aşk dolu bakışlarımı direkt Mestan’a yollarken o hala Fırat’a bakıyordu.

Ofladım. “Tamam, özür dilerim sizi korkuttuğumuz için. Benden çıktı fikir, ben dedim yapalım diye, yapmamalıydım üzgünüm. Tamam mı? Bitti mi? Sorgu memuru gibi hepiniz dikildiniz tepeme, ne yapacaksınız dövecek misiniz?” bu güven tamamen Mestan’dan kaynaklıydı, yoksa bir tarafım kesinlikle yemezdi.

Biraz da üzgünmüş gibi rol yaptım mı tamamdır diye düşünüyorum. Kafamı usulca öne eğdim suçlu gibi. Kafamın içinden bir ses evet suçlusun zaten dese de onu takmadım, ne alakası vardı sonuçta değil mi?

“Uykum geldi benim, şey yapalım mı? Uyuyalım artık oh mis. Mestan sen gitme, ben uyuyayım ondan sonra tamam mı? Yanımda kal.” Diğerleri söylendi.

“Bunun intikamı illa alınacak, biliyorsun değil mi*” dedi Berat. Onun dediğine diğerleri de katıldı. Acar yanıma gelip kolunu omzuma atarak başımı sıkıştırdı. “Şımarık küçük çilli, nedir senden çektiğimiz?” kolundan kurtulmaya çalışırken birkaç defa koluna vurdum.

“Şımarık? Ne şımarması be! Alt tarafı eğlenelim dedik. Hem ayrıca şımarmışsam ne olmuş? Ailemde ki insanlara şımarmayacağım da yoldan geçen birine mi şımaracağım? Değil mi kızlar! Ay bırak sen de kafamı.”

Bizim kızlar bana direkt katılırken erkeklerden sırası ile bir ‘LAN’ senfonisi yükseldi. “Koro halinde ne güzel oldu, bir daha desenize lütfen.” Dedim gülerek.

Mestan kolumdan tutup beni yakınına çekerken kafasını eğerek onu duyabileceğim bir şekilde fısıldadı.

“Sadece bana şımarabilirsin, Aysima. Bir daha kimseyi karıştırma.” Yutkunsam da uysal kedi gibi kafamı salladım usulca. Onu reddetmeden uzatmayıp hemen kabul etmeme gülümsedi. “Hadi seni uyutalım.” Hemen teklifine balıklama atlarken diğerlerine baktım. “Biz gidiyoruz! Mestancığım beni uyutacak..”

GÜLÜ'VERDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin