Bilirsiniz ki bir şeyleri başa sarmak imkansızdır. Evet imkansızdır, ama bundan sonrası için seçimler hep vardır. Geçmişteki hataların çoğunu düzeltemezsiniz. Ama geleceğiniz şekil verilmeye hazır hamur gibidir. Ve işte ben bu hamurları yıkık bir binayı onarmak için kullanacağım, çünkü yaptığım bir hata onlarca kişiye ciddi zararlar verdi... Onu o partiye davet etmek; Hayatımın en büyük hatası...
Yaptığım en büyük hata buydu... Partiye bir oyunbozan çağırmak. Onu çağırmanın sonucu benim, Jisung'un, Hyunjin'in ve tanımadığım nicelerin hayatına zarar vermişti.
Derin bir nefes verdim ve tavanı izlediğim yataktan kalktım. Bugün hafta sonuydu. En azından bedenimi dinlendirmek için iyi bir zamandı. Bedenimi diyorum çünkü susmayan bir akıl dinlendirilemezdi.
Kestane saçlarımı geriye tararken bir kaç saniye gözlerimi kapadım ve içimde tuttuğum nefesi hafifçe dudaklarımı yuvarlayarak çıkardım.
Yataktan kalkarken şifonyerin üzerinde ki şiir kitabımı aldı ve rastgele bir sayfa açtım.
Lavinia
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketini al.
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal.Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim. İncinirsin.Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme, Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sende bilme, LaviniaÖzdemir Asaf
Uzun zamandır Türk edebiyatından bir şiir okumamıştım, kitabın içinde yer verilmesi hem hoşuma gitmiş hem de şaşırmıştı beni.
Şiirin üzerine biraz düşündüm.
Başlık Lavinia.
Şiirin başlığı bir kadın ismi gibi görünsede bu isim aynı zamanda ölüm çiçeği ve mükemmel kız arkadaş gibi anlamları taşıyordu.
Burada ki Lavinia zehirli, zararlı ama bir o kadarda güzel bir kadın olabilirdi.
Şiir de aşk duygusu olduğunu anlamak zor değildi. Şair Lavinia'ya olan aşkını ve bağlılığın son dizmeye kadar dökmüştü ama Lavinia bunları umursamamış yada gitmeye zorunda bırakılmıştı belki.
Şiirin ikinci kıtasında "yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim. İncinirsin." diyordu. Yani şair Lavinia'ya saf gerçek bir aşk beslediğini ve yalanlar söylerse bunu tam tersini anlatacağını söylüyordu.
Kafamda şiiri yorumlamaya devam ederken kollarımı iki yana açarak gerindim ve bu güzel şiirle güne başlamanın verdiği keyifle banyoya ilerledim. Rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa dönmüştüm bu kez.
Kendime sebzeli omlet yapacaktım bugün. Yemek yapmaya pek vaktim olmasa da iyi bir aşçıydım.
Dolaptan kabak, bir kaç havuç, ıspanak ve iki yumurta çıkardım. Yumurtayı kaseye kırıp çırparken düşündüm, düşündüm çünkü günün tamamını bu konu üzerine düşünerek geçirecektim zaten.
Parti.
Yaşadığım anıları hatırlamaya çalıştım, en ufak ayrıntısına kadar. Minjun'u, gördüğüm yüzleri, ortamı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OnlyOne - minsung
FanfictionArkadaşı Hyunjin'in başı derde girmesiyle yıllarca tecavüze uğrayan Jisung bir gün biri sayesinde bu durumdan kurtulur. Jisung:"Sen tek kişisin Minho..." Minho:"Ne?" Jisung:"Yanındayken yaşıyormuş gibi hissettiğim tek kişisin..." ☘️ Smuta henüz kara...