Öldüm sanfiniz dimi
Olmedim
Ya amk asiri Useniyorum hic bir halt yapamiyorum bunu bi sifasu varmidur?Neysr
Suri suri bom bom
OehhJisungdan~
Doktorun görevlendirdiği genç hemşireyi takip ederken bir yandanda yanımda o gün defalarca kez iç çekmiş olan Minho'yu seyrediyordum.
Suratında çocuksu ve pişmanlık dolu bir ifade vardı, canının acıdığı belli oluyordu, emindim ki onun bir suçu yoktu.
Sonuçta arkadaşını zorla getirmemişti yanında bu tamamen Minjun'un suçuydu, ve o kahrolmalıydı, o mahfolmalıydı, Minho değil.
Hemşirenin bize dönmesiyle ona dalmış olan gözlerim hemşireye döndü.
Yaka kartı dikkatimi çekti, adı Taehyung'du.Siyah saçlı adam kısık bir gülümsemeyle bize bakarken Minho'ya dışarıda kalmasını söyledi, nedenini bende oda anlayamamış olsakda fazla sorgulamadan kabul etti ve dışarıya çıktı.
Taehyung ciddi bir ifadeyle bana baktı. Ne olmuştu ki şimdi, o güler yüzünden eser kalmamıştı.
Sorgular bir ifadeyle ona bakarken durumu açıklamak ister gibi bana baktı ve, "İşimi yaparken oda da hastadan ve benden başkasının olmasını istemem, dikkatim dağılır." dedi.
Rahatlamış bir şekilde nefes verdim, ister istemez herkesten şüpheleniyordum ve bu hissetmek istemediğim kadar geriyordu beni.
Hemşire Taehyung, sandığımın aksine başıma bir bone, önlük ve maske çıkardı ve onları bana uzattı,"Hastanın sağlığı için."
Anlayışla başımı salladım ve önlükten başlayarak uzatmış olduğu her şeyi giydim. Bu poşetimsi şeyler ameliyata girecekmişim gibi hissettiyordu. Neyse ki ilk değildi.
"Giyindin mi?"
Siyah saçlı adamın sesiyle ona döndüm ve "Evet." dedim kısaca.
Odadan hızlı ama aceleci olmayan şekilde çıkarken Minho beni gördüğü gibi yanıma geldi.
"Bir sorun yok değil mi?"
Hayır der gibi başımı salladım, gözlerinde ki neydi? Sinir, kıskançlık? İlk kez gördüğüm bir duyguydu bu o gözlerde.
"Hayır, hemşirenin dikkati dağılıyormuş."
"Anladım."
Ağzında gevelediğiyle gözleri gözlerimden bir saniyeliğine ayrıldı ve boşlukta gezdi.
Umut ettiğim gibi tekrar gözlerimi bulmuştu güzel gözleri.
Bir kaç saniye duraksadım, bu görüntü...
Parlayan gözleri hapsetmişlerdi beni, çıkamıyordum, aksine ona bakarken geçirdiğim her saniye daha kapılıyordum onlara...
Dalgalı bir deniz gibiydi gözleri, saniyesinde binlerce duygu akıp gidiyordu sanki.
Bir anlığına kalbimde hissettiğim kıpırdanmayla aptallaştığımı hissettim ve gözlerimi kaçırdım.
"Şey ben gideyim artık."
Yutkunurken başını salladı ve "Tamam, seni beklerim." dedi, sessiz bir sesle.
Sonrasında da sessizce gidişimi izledi, bense az önce yaşanan sindirmeye çalışıyordum.
(...)
Onun yanından ayrıldıktan sonra Chan'ın olduğu ameliyathaneye girip kan nakli yaptırmıştım. Umuyordum ki yaşayacaktı, yaşamazsa Minho yine kendine acımaz ve kendini suçlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OnlyOne - minsung
FanfictionArkadaşı Hyunjin'in başı derde girmesiyle yıllarca tecavüze uğrayan Jisung bir gün biri sayesinde bu durumdan kurtulur. Jisung:"Sen tek kişisin Minho..." Minho:"Ne?" Jisung:"Yanındayken yaşıyormuş gibi hissettiğim tek kişisin..." ☘️ Smuta henüz kara...