(1) - tanışma 🖇️

98 16 238
                                    

...Çok mutsuzum.

Çok huzursuzum.

Karnım ağrıyor.

Başım dönüyor.

Sıkıldım...

...

Kağıda yazdığım şeyler olduğumdan daha kötü hissetmeme yol açmaya başlamıştı, bu yüzden kalemi fırlatır gibi sıraya bırakmıştım...

Kağıtta ki dertlerimi gözden geçirirken midemin bulandığını hissettim, unutmuş olduğum acılarımı bile yazmıştım bu kağıda... Daha boktan hissettirmekten başka bir etkisi olmamıştı.

Bunu neden mi yapmıştım, zorla gittiğim psikolog önermişti. Sanki beni tanıyormuş gibi... Onun sandığının aksine dertlerimin -hangi şekilde ve kim olursa olsun- yüzüme vurulması daha kötü hissetmeme yol açıyordu...

Ve daha kötüsü, kağıttakiler hislerimin ve acılarımın yarısı bile değildi, en boktanlarını kendime saklamıştım sanırım... Çok seviyorum ya onları...

Düşüncelerimden sıyrılıp çevreme bezmiş bir bakış attım ve sınıfa yeni gelen sarışın ve sınıfta ki yaşam belirtisi göstermeyen varlıklara -bende dahil- göre fazla neşeli olan çocuğa baktım. Umarım bu enerjisi sönmezdi, mutluluğun sonu hep mutsuzluk olurdu çünkü...

Ah, bunu nerden mi biliyordum?..

Kendimden.

Flashback - lisenin ilk günü 🍂

Saat sabah yediye kurduğum alarmla heyecanla uyandığım ve yatağımdan enerjiyle fırlayarak banyoya gittim banyoda ki rutin işlerimi hallettikten sonra tekrar odama döndüm. Aynada kendime mutluluk dolu bir gözlerle bakarken düşündüm: "Harika bir gün olacak, herkes beni çok sevecek Han!"

Buna kesinlikle emindim. Ben şuana kadar her yerde sevilmiş saygı görülmüş bir insandım. Ayrıca mükemmel bir yüzüm ve fiziğim vardı kim beni sevmezdi ki? Elbette seveceklerdi!

Çalışma masamda sessiz sessiz duran telefonumu aldım ve ortaokul arkadaşım Hyunjin'e mesaj attım.

*
Hyunjin🤍


Jisung:

Hyun ben çıkıyorum
haberin olsun,
bizim parkta buluşuyoruz
unutma!

Hyunjin:
Tamam Jis,
sen her dakika hatırlatırken
nasıl unutablirim?
Jsndjddh

*

Hyunjin her zamanki mesajıma anında cevap verince gülümsedim ve sırt çantamı hışımla sırtlanarak evden çıktım. Her zaman ki neşemin iki katı damarlarımda dolaşıyordu sanki, yolda gördüğüm herkese gülümsüyor, herkese hâlini hatrını soruyordum. İnsanların çoğu buna iyi tepkiler versede bazıları garip bir yaratıkmışım gibi beni süzüyorlardı.

Ama bu zaten umrumda değildi tek umrumda olan okulun ilk günün güzel geçmesiydi. Evet sadece bunu istiyordum. Mutlu olmak, sevilmek.

Parka vardığımda uzun saçlarını karıştırarak şaşkın şaşkın etrafa bakınan Hyunjin gördüm:

"Hey Hyun! Merhaba!"

"Jisung!"

Yüzümde ki kocaman gülümsemeyle koşar adımlar atarak yanına geldim ve sıkıca kollarımı sardım uzun bedenine. O da gülümseyerek bana karşılık vermiş sonrasında yüzlerimizi hizalayarak taşınmasını, yeni doğan kardeşini, babannesinin vefatını, yazın yaşadığı her şeyi anlatmaya başlamıştı.

OnlyOne - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin