5

156 8 0
                                    


Ağrıyan kafamı ellerimle tekrar ovuşturduktan sonra elimdeki telefonla oturma odasına ilerledim.

Kafamın bu kadar ağrıması normal miydi?

Sahi neden kafam ağrıyordu ki.

Koltuğa oturup kafamı geriye yasladığımda gözlerimi kapattım.

Birkaç dakikanın ardından aklıma gelenlerle hızla gözlerimi açtım.

Dün akşam eğlence mekanına gitmiştim. Mekanda birisiyle konuşup içmeye başlamıştım.

Sonra gözlerim kapandı. Arabadaydım..Evimdeydim..

"Kerem.." dudaklarımın arasından çıkan tek kelime bu oldu.

Elimdeki telefonu açıp arama kaydına girdim.

Hızla onu aramaya başladığımda içli bir nefes alıp verdim.

Aptaldım ben. Aptal.

Telefon uzun uzun çalıyordu ama açan yoktu.

Beklemeden tekrar aradığımda birkaç çalışın ardından açılmıştı.

"Efendim?" Duyduğum sesle içim bir hoş olurken boğazımı temizledim.

"Günaydın.." sesim bile zar zor çıkıyordu zaten.

"Günaydın mı? Saat 14.36.Öğlen oldu
hatta öğlende geçti." Dediğiyle kafamı salladım.

"Haklısın..kusura bakma." Gözlerimle etrafı incelerken konuşmaya devam ettim.

"Dün gece-" lafımı bölen o olmuştu.

"Evet,nolmuş dün gece?" Sorusuyla kaşlarımı çattım.

"Nasıl yani? Ne demek nolmuş?"

"Dün gece dedin,bende nolmuş dedim." Ayağa kalkarken bir ileri bir geri adımlamaya başladım.

"Konuşmamız lazım." Tok sesimle kıkırdadı.

Noluyordu bu çocuğa?

"Konuşuyoruz zaten." Yüzümü buruşturarak göz devirdim.

"Ha ha ve ha. Çok komiksin. "

"Saol.." camlardan birini açıp kafamı dışarıya çıkardım.

"Kerem görüşmemiz lazım.."

"İşim var." Sinirlenmeye başladığımı hissettiğimde dişlerimi sıktım.

Gıcıktı gıcık.

"Görüşmemiz lazım diyorum. Sen işim var diyorsun. İşini hallet ve ara."

Gülme sesini duyduğumda hızla camı kapattım.

Daha doğrusu çarptım..

"Ee başka emriniz var mı prenses?" Yumruk yaptığım elimi sıktığımda yutkundum.

"Yok.."

"Kızım işim var diyorum. Zırt pırt arayıp durma. Müsait değilim." Sözleri tek tek içime otururken gözlerimi kapattım.

"Sevgilinle misin yoksa?"

"Aynen." Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp sızlayan burnumu çektim.

"İyi selam söyle." Aramayı sonlandırdığımda elimdeki telefonu koltuğa fırlattım.

"Sevgilisindeymiş.. siktir git kimin yanında olursan ol! Çokta umrumdasın sanki!"

Başımdaki ağrı şiddetini artırırken hızlı adımlarla odama koşturdum.

Komidinimin üstünden hapımı alıp suyla birlikte yuttum.

"Bende sevgilimleyim o zaman.." kendi kendime konuşarak dolabıma yöneldim.

Yardım|Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin