Kerem'den
"Anne yemek falan yemek istemiyorum." Bunu elli kere söylememe rağmen anlamıyorlardı.
"Oğlum biraz ye."
"Kendi evime mi gideyim istiyorsunuz? Bak ısrar ettiniz kaldım beni salın artık." Bir şey demeden giderken içli bir nefes alıp verdim.
Kendimi iğrenç hissediyordum..
Elisa'yı neredeyse bir buçuk haftadır görmüyordum. Görmemenin dışında sesini bile duyamıyordum.
Her yerden engellemişti. Kapısına gidecek yüzümde yoktu ki.
O kızla beni gördüğü an gözümün önüne gelirken beynimi susturmaya çalıştım.
Flasback
"Elisa'da çok güzel bir kız gerçekten." Kafamı salladığımda istemsiz tebessüm etmeye başlamıştım.
"Sence ben nasılım?" Kızın sorduğu soruyla kaşlarımı çattım.
"Yani güzel miyim?" Üstüme doğru yürümeye başlarken birkaç adım geriye attım.
"Herkesin kendine göre bir güzelliği vardır." Kız aramızdaki mesafeyi sıfırlayarak tam önümde dururken yutkundum.
Ona bakmamaya çalışıyordum ama tam önümde ve hizamdaydı.
"Mesela?" Ellerini kollarıma koyarken omuz silktim.
"Yani bilmem.." kızın elleri kolumdan ellerime inerken kendimi geri çektim.
"Ee bir içeriye bakalım mı?" Sorumla kafasını yana yatırdı.
"Ama soruma cevap vermedin ki?" Ellerimi tutup beline koyarken kaşlarımı çattım.
Ne yapmaya çalışıyordu bu kız.
"Diyecek bir şeyim yok." Ellerimi geri çekmek istememe rağmen buna izin vermiyordu.
Aniden yükselip yanağımı öperken duraksadım.
Karşımda gördüğüm mavilerle o an bittiğimi anlamıştım.
Kız daha da ileri gitmek istersen omuzlarından ittirdim onu.
"Ne yapıyorsun sen?" Bunu beklemiyor olacak ki bir anda dudaklarını büzmüştü.
"Bu nasıl bir saygısızlık? Sapık mısın kızım sen!?" Aniden yükselmemle yalandan gözleri dolarken onu mutfakta bırakıp dışarıya doğru koşturdum.
"Oğlum noluyor niye bağırıyorsun?"
"Anne Elisa nerede?"
"Gitti o.." kapıdan dışarı baktığımda kimseyi görememiştim.
"Allah kahretsin!"
Flasback end.
Ben bile kendimden nefret etmiştim. Allah bilir Elisa şuan neler hissediyordu.
Odamın kapısı bir anda açılırken kafamı kaldırıp gelene baktım.
"Merhaba nasılsın?" Bu o kızdı.
"Sen ne alaka?" Yataktan kalkıp karşımdaki kıza bakarken baştan aşağı süzdüm.
Üstündeki minicik elbisesi ve topuklu ayakkabılarıyla benim odamda ne işi vardı.
