13 Aralık 2023
Hafifçe yağan yağmurun altında bulunduğum taşın üstünde gözlerimi kapadım.
Kafamı yukarıya kaldırıp yağmur damlalarının suratıma gelmesine izin verdim.
Hava soğuktu ama benim içim yanıyordu.Bu yağmur damlaları alevimi söndürür müydü ki?
Söndürmezdi.
Benim içimdeki alevi kimse söndüremezdi.
Gözlerimdeki yaşlar yağmur suyuyla karışmıştı çoktan. Yerimde doğrulup ayağa kalktım. Üstünde durduğum büyük taş parçalarından yürüyerek denizin kıyısına yanaştım.
Benim tek bir kurtuluşum vardı..
Ölüm.
İlk önce cebimdeki telefonu çıkarıp yere fırlattım. Ardından üstümdeki sweatshirtin eteklerinden tutup yukarıya kaldırdım. Ondan da kurtulduğumda tenime çarpan rüzgarı daha iyi hissediyordum şimdi.
Yavaş yavaş adımlayarak taşın en ucuna gelmiştim. Sadece topuklarım taşta bedenimi dengeliyordu.
Kollarımı iki yana açıp rüzgarı ve yağmur damlalarını daha iyi çektim içime.
Derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerimi kapadım. Bedenimi serbest bırakmıştım artık. Tam öne doğru gidiyordum ki bir anda taşların üstünde buldum kendimi.
Yüzümde nefes hissettiğimde gözlerimi hızla açtım. Karşımda gördüğüm adamla yutkundum.
"Ne yapıyorsun sen?" Sorduğu soruyla ne yaptığımı düşündüm.
"Ne yapmışım?"
Yüzlerimiz arasında mesafe kalmamışken yerimde doğrulmaya çalıştım. Ama ağır bedeni buna izin vermiyordu.
"Çekilsene üstümden!" Ses tonumu yükseltmemle bulunduğu konumu anlayıp üstümden kalkmıştı.
Kalkmasıyla bende hızla kalkıp ellerimi belime koydum.
"Ya sen nereden çıktın he?" Dediğimle kaşlarını çatarak bana baktı.
Üstündeki sweatshirtin kapşonunu geçirmişti kafasına. Yüzünü tam ayırt edemiyordum çünkü oldukça karanlıktı. Sadece elalarını görebiliyordum.
"Burada dolaşıyordum. " Kollarımı göğsümde birleştirip gülmeye başladım.
"Burada dolaşıyordun öyle mi?"
Kafasını salladığında üzerine doğru yürümeye başladım.
"Madem burada dolaşıyorsun benim üstümde ne işin vardı? Pislik sapık!"
Ağzını şokla açtığında sinirli gözlerle ona bakıyordum.
"Ne sapığı ne diyorsun sen? "
Yüzlerimiz arasında iki adımlık mesafe kalmışken durdum.
"Sapık değilsen üstümde ne işin var?"
"Üstünde falan değildim. Kendini atmaya çalıştığını görünce yardım etmek için geldim yanına. Neredeyse denizi boyluyordun. Kollarından tutup yere attım bende."
Derin bir nefes alıp verdim.
"Kendinide üstüme attın herhalde! Hem senden yardım isteyen kim? Niye gelip kahramancılık oynuyorsun?"
