10

223 12 2
                                    


Üstümdeki eteği düzelttiğimde donduğumu bir kez daha hissetmiştim.

"Elisa'cım gel böyle gideceğiz." Ela'ya doğru yöneldiğimde gittiği yere doğru adımlamaya başladım.

Bu kocaman binaya göz gezdirdiğimde oldukça gösterişli olduğunu görmüştüm.

Kapıdan içeriye girdiğimizde sağ tarafa doğru yürümeye başlamıştık.

"Bak şu odada Türk bir sorumlu var. Bu koskoca yerin en büyük sorumlularından. Benide çok sever. Eminim ki seninle de çok iyi anlaşır. " Elini sırtıma yerleştirdiğinde titrek bir nefes alıp verdim.

Bir an önce olsun bitsin kafasındaydım. Evime gitmek istiyordum sadece.

"Sakin ol. Her şey çok güzel olacak inan bana. " Zoraki gülümsedim.

Kapının önüne geldiğimizde Ela kapıyı birkaç kez çaldıktan sonra açtı. Önden o giderken arkasından da ben girdim.

"Merhaba Asel Hanım. Elisa'yı getirdim." Ela sandalyelerden birine geçerken benimde oturmamı işaret etti.

Karşısına oturduktan sonra bana gülümseyerek bakan kadına baktım.

"Merhaba Elisa'cım. Asel ben. Asel Boysan." Uzattığı elini sıktığımda tebessüm ettim.

"Merhaba. Elisa bende. Elisa Yıldırım." Kafasını salladı tebessümle.

"Buralarda böyle güzel bir Türk kadınına rastlamak çok zordur. Siz sayılı Türk güzellerindensiniz." Utanarak Ela'ya baktım.

"Teşekkür ederim.." diyebildim sadece.

"Rica ederim.." kadın 35-40 yaşlarında ama yaşını hiçte belli etmeyen bir görünüşe sahipti.

Diksiyonlu,yaşamış,güzel bir kadındı. Her hali dikkat çekiyordu yani.

"İşimizden şöyle bahsedeyim." Diye konuşmaya başladığında pür dikkat dinlemeye başladım.

"Yüz mankenliğinde belli başlı markalar oluyor. Bu markaların ürünlerini tanıtıyoruz. Mesela makyaj malzemeleri,cilt bakım ürünleri gibi. Sadece fotoğraflada yapılabilir. Videoyla yapıldığı zaman iş reklama dönüyor. Televiyozlanlarda,sosyal medyada yayınlanıyor diyebilirim." Boğazını temizleyerek konuşmaya devam etti.

"Kataloglarda,dergilerde fotoğraflarınız basılabilir. Birçok avantajı var baktığımızda. Markaların yüzü oluyorsunuz. İşi ilerletmek isteyen markalar daha fazla para verip sizinle daha uzun süre çalışıyor." Kafamı salladım.

İş aslında güzeldi. Yani eğlenceliydi ama yapabilir miydim onu bilmiyordum işte.

"Ya aslında benim gerçek mesleğim avukatlık. Türkiye'de hukuk bitirdim. Staj yapıyordum ama buraya gelince stajımı bırakmak zorunda kaldım. Burdan birkaç yere CV mi verdik ama daha geri dönüş yok. Bu işte güzel ama ben yapabilir miyim bilmiyorum.." stresim sesime bile yansımıştı.

"Elisa yüzün,cildin o kadar güzel ki. Emin ol şuan sen gibi bir modeli arayan binlerce marka var. Bu işten çok fazla birikim yapacaksın. Hem kendine hem şirketimize kazandırmış olacaksın yani. Adın her yerde geçecek. Lizbon sokakları seninle aydınlanacak."

İyide benim amacım ünlenmek değildi ki. Ben bu teklifi boş durmamak adına değerlendirmek istiyordum zaten.

Ela'ya döndüğümde umutla bana bakıyor olduğunu gördüm.

"Avukatlık mesleğinide yapabilirsin. Bu iş mesleğinin önüne bir engel koymaz ki."

Dudaklarımı ıslattığımda içli bir nefes aldım.

Yardım|Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin